Bugün size “terörle savaşımız” konusunda gelişen enteresan bir-iki haber aktaracağım..
Birileri, “kendimizi kandırıyoruz”, diyor, kimileri “yanlış yaptıklarını anlamış gibi” davranıyor, kimileri “bekle-gör” taktiği uyguluyor adeta..
Yani, garip bir “kandırmaca” var ortada..
Haberleri okuyun, Türkiye’nin kimlerle ve nelerle mücadele ettiğini göreceksiniz..
…
KENDİMİZİ KANDIRIYORUZ
Washington merkezli Hudson Enstitüsü tarafından, "Türkler, Kürtler ve Suriye'de Yeni Bir Düzen Arayışı" başlıklı bir panel yapıldı..
Panel, Hudson Enstitüsü Kıdemli Ortadoğu uzmanları Michael Doran ve Eric Brown'ın katılımıyla gerçekleştirildi..
Türkiye'nin Afrin'e yönelik “Zeytin Dalı Harekatı”nın masaya yatırıldığı panelde Doran, “ABD'nin yanlış bir Suriye politikası izlediğini” belirtti..
…
Ve şunları söyledi:
“Şu anda PYD/PKK konusu, Türkiye ile ABD arasındaki en önemli sorunların başında geliyor..
Eğer bu sorun ortadan kalksa, birçok şey daha kolay olurdu..
Barack Obama döneminden itibaren PYD'nin PKK'dan farklı bir şey olduğu söylendi..
Kendimizi kandırıyor olmalıyız..
Bunu hiçbir Türk'e anlatamazsınız.."
ABD'nin Ortadoğu'daki çıkarlarını, Türkiye'nin hayati çıkarlarını göz önünde bulundurmadan değerlendirmesinin mümkün olmadığını vurgulayan Doran şöyle devam etti:
“Türkiye bölgedeki en önemli ortaklarımızdan biri..
Eğer Türkiye'yi yabancılaştırırsak durum daha da kötüye gidebilir..
Obama Suriye'de DEAŞ'ı yenmek için Türkiye'deki ayrılıkçı terör örgütü PKK'nın Suriye uzantısı PYD/YPG ile çalışmayı tercih etti ve bunu Ankara'dan gelen tüm ikazlara rağmen yaptı..
Ankara'ya karşı dürüst olmadığımızı düşünüyorum..
Suriye'de kalmaktan başka seçeneğimiz yok ve biz –maalesef- Suriye'nin geleceğindeki tek ve en önemli parça olmayan bir unsuru tek ortağımız olarak seçtik..
ABD'nin Türkiye ile Suriyeli Kürtler arasında arabulucu olmaktan başka seçeneğinin kalmamıştır artık..”
…
ERDOĞAN’IN DEDİĞİ NOKTA
Türkiye’nin kararlılığı Washington’ın aklını başına getirdi(mi acaba)..
Erdoğan’ın 5 yıl önce gündeme taşıdığı ‘Güvenli Bölge’ teklifini kabul etmeyen ABD, Zeytin Dalı Operasyonu’nun ardından Türkiye’ye “güvenli bölge” teklifi yaptı..
ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson'ın yaptığı "Güvenli Bölge konusunda Türkiye ile birlikte çalışabiliriz" açıklaması akıllara Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Mayıs 2013'te Başbakan sıfatıyla gerçekleştirdiği ABD ziyaretini getirdi..
Erdoğan, dönemin ABD Başkanı Obama'ya Suriye'de uçuşa yasak bölge ilan edilmesi, evlerini terk etmek zorunda kalan siviller için güvenli bölge oluşturulması ve koalisyon güçleriyle ortak kara operasyonu yapılmasından oluşan 3 aşamalı bir plan sunmuştu..
Ancak bu plan kabul görmemişti..
Aradan geçen yaklaşık 5 yıllık süreçte, Türkiye'ye “güvenli bölge” teklifi yapan ABD, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yıllar önce işaret ettiği pozisyona gelmiş oldu..
Ve bu teklif Ankara’da masaya yatırıldı..
Ama..
Bütün ikazlarına rağmen terör örgütü PYD/YPG'ye binlerce TIR dolusu silah gönderen, Türkiye'nin hassasiyetlerini ısrarla göz ardı eden Washington’un bu güvenli bölge teklifine mesafeli yaklaşılıyor..
…
DİKKAT DAĞITMA ÇABASI
Hatırlarsanız..
ABD'nin Türkiye'ye yaptığı "endişeliyiz" ve "Afrin Harekâtı'nı sınırlı tutun" çağrılarına Cumhurbaşkanı Erdoğan şöyle cevap vermişti:
“Afrin hallolacak, geri adım yok.. Operasyon hedefe ulaştığında sona erecek.. Kimseden icazet almayız.”
…
Bu gelişmeler ve konuşmalar neyi gösteriyor?
Bence ABD yeni bir “hinlik” peşinde..
Nitekim;
Zeytin Dalı Operasyonu için bütün Türkiye'nin terör koridorunun ortadan kaldırılması hedefine odaklandığı bir zamanda gündeme getirilen “güvenli bölge” konusu..
Operasyonu engelleyemeyeceğini fark eden ABD'nin Türkiye'yi hedefinden uzaklaştırma ve dikkat dağıtma çabası olarak yorumlanıyor..
…
FRANSA'DAN ÖRGÜTE SOĞUK DUŞ
Bir başka yerde, bir başka “hinlik” daha..
Geçtiğimiz gün Fransız polisi, ABD'nin Paris Büyükelçiliği önünde toplanarak gösteri yapmak isteyen terör örgütü PYD/PKK yandaşlarına izin vermedi..
Bunu bizimle ilişkileri bozmamak için yaptığını sanmayın..
Avrupa'daki PYD/PKK yandaşları, son günlerde Hollanda'da bir, Almanya'da ise iki camiye saldırı düzenlemişti..
Kendi ülkelerinde bunun olmamasına uğraşıyorlar..
Ama nafile bir çaba..
Beslediler kargayı, sonucuna katlanacaklar..
…
Gördüğünüz gibi, Türkiye’den başka hiçbir ülke niyetini açıkça, delikanlıca ortaya koymuyor..
Kalleşlik, hinlik, yalan, riya ruhlarına işlemiş bunların..
Ama göreceksiniz; kandırdıklarını zannedenler (Ortadoğu uzmanı Michael Doran’ın da dediği gibi) kendilerini kandırdıklarını çok iyi anlayacaklar..