Antalya tabiat şartları ve yüzyıllardır aynı coğrafi iklimin göstergesini yıllardır olduğu gibi yine yaşıyor.
Meteorolojinin günlerdir yağmur ve fırtına uyarılarına rağmen Antalya'daki tüm resmi kamu kuruluşları sınıfta kaldı.
Televizyonlara çıkıp ya da yazılı basın bülteni çıkaranlar bütün suçu tabiata atma çabası içine girdiler.
Antalya'da bu son afette görevini günler öncesi Meteoroloji Müdürlüğü yaptı fakat maalesef yeteri kadar dikkate alınmadılar.
Antalya yönetiminde bulunanlar sanki bu tarz yoğun yağmur fırtına ilk oluyor da ondan hazırlıksız yakalandık havası vermeye çalışarak sorumluluklarından uzaklaşmaya çalıştı.
Antalya yüzyıllardır yağmuruyla meşhurdur yetkili makamların oturanları bunları bilmemeleri imkânsız diye düşünüyorum.
"Osmanlı İmparatorluğu döneminde Antalya'ya atanan bir "Kadı" (Osmanlı Devletinde kaza adı verilen yerleşim yerlerinde mülki idare amiri, yerel yönetici ve emniyet müdürlüğü görevlerini yerine getirmek için merkezi yönetim tarafından atanan idari yargıdan tek başına sorumlu olan kamu görevlisi) Antalya'da ilk gün yağmurla karşılaşır yağmur günlerce sürer. "Kadı" böyle yağmura alışık değildir bir ayı geçer yağmur devam edince "kadı" tayinini ister ve kırkıncı gün kadının tayini çıkar "kadı" yeni görevi için Antalya'dan ayrılır aylar sonra İstanbul'da bir Antalyalı ile karşılaşır Kadı'nın Antalyalı tanıdığına ilk sorusu kırk gün süren yağmur halâ devam ediyor mu olur.
Ve böylece Antalya'da uzun süreli yağmurlar olunca Antalyalılar bu yağmurlara "Kadı kaçıran yağmur" derler.
Şimdi Antalya'nın tabiat durumu böyleyken yetkili pozisyonda görevde olanlar sorumluluğu tabiata ya da başka kurumlara atma çabasına girerlerken komik duruma düşüyorlar ve olan Antalya'ya Antalyalı'ya oluyor.
Antalya'daki bu son yağmurlarda Antalya'nın tüm kamu idari kurumları sınıfta kaldı.
Bu yağmur sel fırtına gelmeden hiçbir önlem alınmadığı ortaya çıktı.
Eğer yollar mazgallar alt geçitler sel baskını olabilecek bölgeler kontrol altına alınsaydı bu acılar yaşanmazdı.
Bir vatandaşımızın alt geçitte su basmasıyla arabasında vefat etmesi yüzlerce evi iş yerini su basması sosyal yardımların yerine ulaştırılamaması gibi sorunlar üzüntüler böyle afetlere hazır olunmadığını bir kere daha gösterdi.
Antalya'da birçok başkan onlarca başkan yardımcısı sayısız danışman her gün yapılan toplantılar koşuşturmalar bütün bunlar Antalya'ya hiçbir şekilde katkı sağlamamış gözüküyor.
Çünkü bütün bu yoğunlukların ellerde dosyalarla koşuşturmaların Antalya'nın gerçek gündemine dokunmadığını ortaya çıkarmış oldu.
Antalya göstermelik çok bilmiş ve özel şirketlerle ilişkisi ayyuka çıkmış danışman yığınlarından kurtulmadıkça işe adam değil adama iş stratejisi değişmedikçe böyle sıkıntılardan kurtulması mümkün gözükmüyor.
Dün itibariyle gelen bilgilere göre vatandaşların ulaşabildikleri yetkililere anlattıkları sıkıntılara verilen cevaplar bizde iş yerimize servisle ancak saat11'de geldik sözleriyle vatandaşları başlarından savmaları da başka bir üzüntü kaynağı.
Antalya'nın böyle afetler için büyük lastikli arabalara vatandaşlarına ulaşabilecek birimleri olması resmi kurumlarının aşevlerinin mutfaklarının yemekhanelerinin ona göre dizayn edilmesi ve burada hizmet gören ulaşım araçlarının yüksek donanımlı araçlardan oluşması gerekmez miydi düşünüyor insan.
Gönlünü ve kalbiniz reel düşünen yertkililer görsün.