Geçmişten gelen o kadar güzel sözler var ki dilimizde bunlardan bir tanesi de "Azı karar, çoğu zarar" sözü.
Hırs bir şeyi aşırısından çok istemekle, aşırı tutku olarak adlandırılıyor.
Ya da öfke anında hırsla davranış olarak adlandırılıyor hırs.
Bir insanın mesleğinde, yaptığı sporda, sanatta, kariyerinde hırslı olması kadar doğal bir şey yok.
Mühim olan hırsıyla davranırken çevresindeki insanlara zarar vermemesidir.
Trafikte hız hırsı olan insanları frenlemek, uyarmak için trafik levhalarında hız limitleri yazılıdır, hatta trafik memurları radar kontrolleri yaparak hız hırsındaki insanları ceza ile kontrol altına almaya çalışırlar.
Kamuda insanlar böylece biraz da olsa duraksamaya sevk edilirler.
Ama kişisel hırsta dışarıdan uyarmalar pek etkili olmaz. Birisine çok hırslısın bu kadar hırs sana zarar verir söylemleri etki yapmayabilir.
Hırsında sınır tanımayan insan içindeki hırsı ancak kendisi nötürleyebilir.
Hırs çeşitlerinde bazı insanların gözlerinin döndüğü unsurların başında para hırsı geliyor.
Para hırsı olan insanlar kendilerine duygusal zarar verdikleri gibi, birçok konuda toplumdaki işlevsel hareketlerden, girişkenliklerden, katılımlardan kendilerini soyutlarlar.
Hırslı insanlara toplumda bakış açısı da negatiftir. Hırslı insanlardan olabildiğince uzak kalma seçilir.
Hırslı insanlarda insani duyguların azlığı hatta yokluğu gözükür.
Hırslı insanların gözleri kararmış gibi hırsla davranmaları onları toplumda yalnızlığa iter.
Hırslı insanlar hırsları arttıkça yalan, riya, iki yüzlülük, inkar, olanları olmamış gibi gösterme ya da olmayan bir şeyi olmuş gibi gösterme gibi kötü ve toplumda hoş karşılanmayan yollara saparlar.
Hırs, doludizgin giden bir atın üzerindeki jokeyin atı yönlendirmesi, dizginlemesindeki ustalıkla adlandırabilinir.
Hırs, bir insanın kendisine ve başkalarına zarar vermediği sürece, insana katkı yapan, fayda sağlayan bir unsurdur, yeter ki dozundaki ayarı iyi bilmek gerekir.
Gönlünüz ve kalbiniz aşırı hırslı ve hırsıyla kendini kaybetmiş insanlardan uzak olsun.