Yazının başlığına bakıp bir değil, birkaç tane Kumbul geçti diyebilirsiniz ama benim sözünü edeceğim Kumbul, “Dr. Bekir Kumbul…”
35 yaş ve altı olanlar belki hatırlamayabilir.
1999-2004 arasında Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlığı yaptı.
Hastane başhekimiyken CHP’den milletvekili ve sonrasında CHP’den Büyükşehir Belediye Başkanlığına aday oldu ve seçildi.
Kumbul’un seçilmesi apayrı bir olay ve 5 yıl Antalya’yı yönetmesi bir başka olaydır.
Her iki olay da siyaset erbabına örnek olacak ve hatta ders olacak niteliktedir.
1999’da Genel ve Yerel Seçim birlikte yapılmıştı o dönem.
Ve aday olduğu CHP, baraj altında kalıp TBMM’ye giremezken Bekir Kumbul, o dönem güçlü rakibi olan ve iki dönem Antalya Belediye Başkanlığı yapan DYP’li Hasan Subaşı’nı geride bırakıp Büyükşehir Belediye Başkanı seçildi.
Peki, nasıl oldu da partisi Meclis dışında kalırken kendisi “merkez sağın kalesi” olarak nitelenen Antalya’da, üstelik merkez sağın en güçlü isimlerinden olan Hasan Subaşı karşısında seçimi kazandı?
Kısaca şöyle söyleyeyim; Doğru Yol Partisi içerindeki çatışmadan, parti yönetimi ile Subaşı arasındaki gerilimden faydalanarak, Subaşı’na gidecek oyların kendisine verilmesini sağladı.
Daha önceki yazılarında da belirttiğim gibi “siyaseten dağınık olsalar da Antalya’da her dönem merkez sağ oylar yerel seçimin kaderini belirleyen oylardır…”
2009 ve 2019’da CHP’li adaylar Mustafa Akaydın ve Muhittin Böcek merkez sağ oyları alarak seçimi kazanmışlardır…
Neyse yeniden dönelim Bekir Kumbul’a…
1999’da Büyükşehir Başkanlığını kazandı ama partisinden sadece iki kişi Meclis üyesi olabildi.
“Fahrettin Köken ve İbrahim Koç…”
Ve 5 yıl boyunca bu iki meclis üyesi ile belediyeyi yönetme başarısını gösterdi.
Meclis çoğunluğu DSP, ANAP ve MHP’deydi.
“Ve üç ilçenin belediye başkanları olan DSP’li Süleyman Evcilmen, MHP’li Mehmet Atay ve o dönem Anavatan Partili olan Muhittin Böcek, Bekir Kumbul’a adeta kök söktürüyorlardı.”
Ancak Bekir Kumbul uzlaşma ve ortak akılla hareket ederek, bu üç partinin meclis üyeleri ve belediye başkanları getirdiği projeleri desteklemek zorunda kalıyorlardı.
İki Meclis üyesi ile yaptıkları bugünün ve geleceğin Antalya’sına damga vuran işlerdir.
Ve bunların içinde en önemlilerinden birisi “Fransızlar tarafından işletilen o günkü adı ANTSU olan ASAT’ı Fransızlardan geri almasıdır…”
Bu kararı ve uygulamasıyla “Antalya’nın ilk yerli ve milli siyasetçisidir Bekir Kumbul.”
Keza, Hasan Subaşı tarafından kazandırılan Hurma Atıksu Arıtma İşletmesini “biyolojik arıtmaya” dönüştürerek hem çevreyi hem de onlarca mavi bayrak kazanan denizlerimizin temiz kalmasını sağlamıştı.
Çevre denince yine o dönem başarılan bir diğer iş, kentin çöplerinin döküldüğü alanın dolması sonucu şehri koku ve duman kaplamıştı.
Eski çöplüğün üzeri kapatılarak koku ve yangın önlenmiş, şimdi kent çöplüğü olan Kızıllı’daki alan kente kazandırılmıştı.
Boğaçayı üzerine köprü yapılarak batı ilçelerine uzanan yolun aksını sahilden Liman Kavşağına kaydırılması sağlanmış ve bunun sonucunda bu yol üzerinde kentin gelişimi sağlanmıştı.
Bütün bunların yanı sıra asıl önemli olan, bu kent insanlarının o dönem 5 yıl boyunca gerilimden uzak, barış içerisinde yaşaması sağlanmıştı.
Teşekkürler Dr. Bekir Kumbul bu kente kazandırdıkların için…