2023’ün sonuna geldik…
Gerek ülkenin ve gerekse Antalya’ın genel tablosuna baktığımızda; iç açıcı bir durum yok…
Hatta bırakın iç açıcılığı, oldukça karamsar ve “ne olacağı belli olmayan” bir gelecek bizleri bekliyor…
Ekonomik yıkım denecek bir yoksullaşma aldı başını gidiyor…
Deprem bölgesinde milyonlarca insan hala çadırlarda, konteynırlarda titreyerek baharı bekliyor…
İtiraz edenler ya mahkeme önüne çıkarılıyor, ya da tehditlerin bini bin para susturuluyor…
Bunlar da yetmezse bu kez ortalığa salınan resmi ve paramiliter güçlerle korku salarak sindiriliyor…
İktidar, ekonomide yukarıdan aşağıya dizginsiz ve kuralsız bir soygun mekanizması kurdu. Bu düzeni ancak baskı ile devam ettirebileceğini biliyor…
Bu nedenle HÜDA-PAR ve ülkenin en karanlık ve gerici güçleri olan tarikat ve cemaatlerle anlaşmalar yapıyor, onların önünü sonuna kadar açıyor.
Bütün bunların gerçekleşmesi için de anayasa ve hukuk yok sayılıyor, kendi irdelerine uygun uygulamalar yapılıyor…
Ve işin en acı tarafı bütün bu tabloyu ters/yüz edecek, umut verecek bir siyasi muhalefet ortalıkta görünmüyor…
3 ay sonra yerel seçim var…
Mayıs ayında yapılan cumhurbaşkanlığı ve genel seçimde üst üste yapılan hatalar ve YSK’nın olağanüstü çabasıyla muhalefet hüsran yaşadı…
Bütün bunlara rağmen muhalefetin, özellikle CHP’nin önünde bu hüsranı bir nebze olsun azaltacak, bu halka kısmen de olsa umut verecek ve iktidarın eli sopalı yönetimini dengeleyecek bir fırsat var…
Bu tabloda her şey CHP’nin lehine…
Bu fırsatı başarıya çevirebilmesi için çok şey yapmasına gerek de yok…
Birincisi, parti içindeki duruşuna bakmaksızın “seçim almaya en yakın adayları hemen açıklamak…”
İkincisi, ülkedeki “demokrasi güçlerini” bir araya getirecek işbirliklerinin yolunu açmak…
6’lı masa benzeri bir oluşumun siyaseten tutmadığı, benzeri bir araya gelişlerin CHP’ye çelme taktığını artık görmek gerek…
“Sağdan oy almak için sağla bir araya gelme” denendi ve tutmadı…
Hatta demokrasi adına sağ partilere can ve kan verildi ama bundan da sonuç alınamadı…
Artık başka yolların denenme zamanıdır…
Özgür Özel, SYRİZA benzeri bir yapılanmanın yolunu açarsa Türkiye’nin ÇİPRAS’ı olmasının önünde bir engel yoktur…
Böyle bir yapılanma güçlü bir direniş ortaya koyarak hem iktidarın hukuksuzluklarını dengeleyebilir, hem de yerel seçimde beklenenin üzerinde bir başarıyı yakalayarak bu umutsuz tablodan bir ışık çıkarabilir…
Böylesine yeni bir siyasi yol haritasına en kısa sürece ve en güçlü şekilde katılabilecek illerin başında Antalya gelmektedir…
Deneyimli donanımlı ve örgütçülüğü iyi bilen “CHP İl Başkanı Nail Kamacı” öncülüğünde Antalya’da demokrasi güçleri bir araya gelerek yeni yapılanmanın yolu açılır ve başarılı da olunur…
2024 yılı umarım demokrasinin kazanacağı yıl olur….