CHP Genel Merkezin Genelgesine göre 5 Aralık günü belediye başkanlığı ve belediye meclis üyelikleri için son başvuru günüydü.
Aday adaylığı için yapılan başvurular gerek nitelik, gerekse nicelik açısından oldukça ilginç.
Son 5 yerel seçim içerisinde bu dönemdeki kadar “yüksek sayıda” başvuru olmamıştır.
Aday olabilmek için yapılan bu yüksek başvuruya bakarak “CHP’de değişimin heyecan yarattığını, partililerde ve seçmende genel seçim yenilgisinin yarattığı moral çöküntüsünün giderildiğini” sanmak oldukça yanıltıcıdır.
Çünkü aday olabilmek için yapılan başvuruların yaklaşık yüzde 60’ından fazlası Muratpaşa ve Konyaaltı ilçelerinde olmuştur.
“Muratpaşa’da başkan adaylığı için 10, meclis üyelikleri için 78 başvuru yapılırken;
Konyaaltı’ında başkan adaylığı için 22, meclis üyelikleri için 90 başvuru yapılmış.
Oysa her iki ilçeden ve Türkiye’deki 55 ilden daha büyük olan Kepez ilçesinde başkanlık için yapılan başvuru sayısı 4, meclis üyelikleri için ise 45 kişi başvuru yapmış.”
Sadece merkez ilçelerdeki başvurulara bakarak CHP’lilerdeki yüksek başvuruların bir heyecan dalgasından kaynaklanmadığını görmek mümkün.
Nitekim bir dönem Kepez İlçe Yönetiminde görev yapan Necdet Karakaya, bu konuya ilişkin sosyal medya paylaşımında oldukça gerçekçi bir sorgulama yapmış.
Bakın ne diyor Karakaya:
“Antalya'nın görece 'varsıl' merkez ilçelerinde 'laik yaşam' konforu nedeniyle seçmenin büyük çoğunluğu CHP adayına oy veriyor diye buralarda aday enflasyonu yaşanırken; Türkiye'nin 55 ilinden büyük, 650 bin nüfuslu Kepez'de riskli diye mi adaylar itibar etmedi?
Yoksa, Kepez'deki yaşayanlar 'emekli ve emekçi' insanların ekonomik yetersizliği ile başvuru bedelini karşılayamadığından mı yeterli başvuru yapılmadı?
(Kepez’de) başvuru sayısında diğer ilçelere göre ciddi bir düşüş görülmekte.
Temsilde eşitlik ilkesinde, bir eşitsizlik söz konusu.
Yani kısaca Kepez kendi kaderine terk edilmiş görülmektedir.”
Bu tablo bana göre, CHP’lilerin kendilerini olası bir seçim yenilgisine şimdiden hazırlandığını göstermektedir.
İktidarın elindeki belediyeleri almak için CHP’li kadroların bu ilçelere yüklenmesi gerekirken Karakaya’nın da dikkat çektiği gibi “seküler yaşamı” tercih etmiş ilçelere doluşması aklıma bir Alevi köyünde yaptığım sohbeti getirdi.
Malatya’nın Alevi bir köyünde Dede ile sohbet ederken dikkatimi çeken bir şeyi sordum.
“Dede, sizin köyün arazilerinde inanılmaz tavşan popülasyonu var. Bunun hikmeti nedir?”
Alevi Dedesi kahkaha atarak şöyle cevap verdi.
“Tavşanlar çok akıllıdır. Alevilerin kendilerini yemek için vurmadıklarını bildiklerinden gelip bizim arazide konaklıyorlar.
Karşı köy sünnidir, git bak arazilerinde tek bir tavşan bulamazsın…”
Ne dersiniz, CHP’de hava açık mı, bulanık mı sizce?
Dünyada Barış olsun. Barış Ekmek kadar Su kadar Hava kadar gereklidir ve kutsaldır. Dünya hepimize yeter. Barış dolu günler dilerim. Melik KÖROĞLU (salihi)
Güzel yazı. Soru kurnazca! CHP’de hava bence iyice bulanık. İyi parti gibi cesurca davranıp sol blokla bir araya gelip sokakları inletemezlerse Özgür Beye de istifa görünür.