CHP, seçim oyununun en büyük aktörünü en sona bıraktı…
Bugün Muratpaşa ilçe belediye başkan adayının kim olduğunu nihayet öğreneceğiz…
Muratpaşa’nın bu kadar gecikmesinin nedeni, hem CHP içi ve hem de seçimin genel gidişinde “Kepez ile birlikte dengenin merkezi olmasıdır…”
Bu iki ilçenin Büyükşehir seçimi üzerindeki etkisi yüzde 50’dir…
Domino etkisiyle bu oranın daha da yukarıya çıktığı önceki seçimlerde görülmüştü…
Son 4 yerel seçimi hatırlayın…
Menderes Türel’e seçimi 2004 ve 2014'de kazandıran Kepez olduğu gibi 2009 ve 2019'da (CHP ile aralarındaki oy farkı azaldığından), kaybetiren de Kepez olmuştur.
Keza, 2009'da Mustafa Akaydın’a seçimi kazandıran Muratpaşa olduğu gibi 2014'de (AKP ile oy farkı azaldığı için) seçimi kaybettiren yine Muratpaşa olmuştur.
Geçmiş seçimlerden ders alan CHP, bu kez Kepez’de aday sorununu baştan çözdü.
20 yıldır Kepez’le yatan ve Kepez'le kalkan, Kepez’i kılcal damarlarına kadar iyi tanıyan ve Kepezliler tarafından hemen her partiden insanlarca çok sevilip güvenilen “Mesut Kocagöz’ü” aday göstererek önemli bir atak yaptı.
AK Parti ise tam tersi, henüz Hakan Tütüncü’nün boşluğunu dolduracak bir aday tespit edemedi…
Yani Kepez’de işler, AK Parti ile geçen 20 yılın sonunda tersine dönmüş durumda…
“Bu seçimde Mesut Kocagöz’ün sayesinde CHP’nin ve Muhittin Böcek’in, Kepez’de beklediğinin çok üstünde oy alacağını sanıyorum…”
Muratpaşa’ya gelecek olursak;
Seçimin bir diğer anahtar ilçesidir…
2009’da aday değişimi yaşandığından hem ilçe belediye başkanlığında, hem de bu ilçenin Büyükşehre olan katkısında ciddi bir azalma yaşandı.
2 dönem belediye başkanlığı yapan “Ümit Uysal” bu kez Büyükşehir aday adaylığına soyundu.
Neticede aday olamadı.
Muratpaşa, CHP’nin büyükşehir oyları bakımından en önemli direnç noktası.
Bu nedenle AK Parti, Muratpaşa seçmeninin seküler anlayışına, cumhuriyete ve laikliğe bağlılığına uygun düşecek adayını sahaya sürülerek CHP’nin direnci kırılmaya çalışılıyor…
AK Partinin muhtemel adayı olan “Cemal Öner” Muratpaşa’nın CHP’li seçmenine itici gelmeyecek ve hatta sempati duyacakları, cumhuriyetçi ve seküler hayat tarzı olan bir siyasetçi…
(Bu arada CHP yüzde 42 oy alırken, Cumhur İttifakının oy oranının yüzde 31 olduğunu da hatırlatalım..)
DEM ile birlikte oy toplamı olan yüzde 11olan Türkiye İşçi Partisi, çevreci mücadelesi sonunda maden işletmecileri tarafında katledilen “Ali Ulvi Büyüknohutçu’nun kızı Emine Büyüknohutçu’yu” aday gösterdi.
Ali Ulvi’nin katledilmesi olayından dolayı kızının CHP’li ve sol seçmenle duygusal bağ kurması kaçınılmazdır.
Kısacası; AK Parti ve TİP, CHP’li seçmenden oy devşirecek adaylarla sahaya çıkıyor…
CHP’nin bugün belirleyeceği aday profili eğer CHP’li seçmen nezdinde güven duyulan, parti örgütünün kahir ekseriyetini arkasına alarak sahaya çıkarabilecek bir aday olmazsa hem Muratpaşa seçimi, hem de Büyükşehir seçimi çok zora girer.
“CHP Genel Merkezi ve Parti Meclisi eğer bu tehlikeyi görebiliyorsa yeniden Ümit Uysal’ı aday olarak tercih edebilir…”
Benim bu tespitime birileri çıkıp “Muhittin Böcek ile Ümit Uysal arasında yaşanan çatışmalardan dolayı birlikte destekleşip çalışmazlar” diyerek Uysal’ın adaylığına karşı çıkabilirler.
Ümit Uysal’la Muhittin Böcek’in farklı siyasi kabulleri olasa da her ikisi de iyi bilir ki, “Bu bir bayrak yarışıdır. Birisi bayrağı alır devam eder, diğer ona yol açar…”
Parti ahlakı ve disiplini bunu gerektirir ki, hem Uysal, hem de Böcek bu ahlaka ve disipline sahiptirler…