Yazımın başlığı bir Fin atasözü...
Demokrasinin, bilgi toplumu olunmadan kurulamayacağını, kişinin temel hak ve özgürlüklerinin neler olduğunu ve bunları nasıl kazanıp koruyacağını öğrenmesi ancak ve ancak kitapla olur.
Bilgi toplumu olmanın tek yolu vardır o da kitap okumaktır.
Bilgi toplumu olmayan ülkeler –tıpkı bizde olduğu gibi- şeklen demokrasiyle yönetilir gibi yaparlar...
Ama asla içerik olarak demokrasiyle yönetildiklerini söylemek mümkün değildir.
Şeklen demokrasiyle yönetilen ülkelerde –bizde olduğu gibi- demokratik gelişmişlik seviyesi ancak sandığa gidip oy vermekle sınırlıdır.
Oysa demokrasinin bunun ötesinde olduğunu kavrayamazlar...
Ne ifade özgürlüğünden, ne katılımcılıktan ne de çoğulculuktan haberleri yoktur.
Peki, biz acaba “bilgi toplumu” olabilecek bir süreçte miyiz?
Maalesef buna “evet” demek mümkün değil.
Neden evet diyemediğimizi birkaç istatistikle açıklamaya çalışalım.
Ülkemizde insanlar GÜNDE 5 saat televizyon izlerken, kitap okumaya YILDA ancak 6 saat ayırıyorlar...
Bir kişinin kitap almaya ayırdığı para; Norveç’te 127 dolar, ABD’de 112 dolar, Güney Kore’de 100 dolar, Güney Afrika’da 67 dolar ve dünya ortalaması 1 dolar 30 centken bizde yılda harcanan para kişi başına 45 CENT...
Düzenli kitap okuyanlar ABD’de yüzde 12, İngiltere ve Fransa’da yüzde 23, Japonya’da yüzde 26 iken bizde ONBİNDE BİR kişi...
Ve Türkiye’de 1447 kütüphaneye karşılık 600 bin kahvehane yer almaktadır...
Ve daha birçok istatistiki bilgiyi sıralamak mümkün...
Yani BİZ OKUMUYORUZ...
İşin bir garip tarafı daha var ki anlayabilmek mümkün değil.
Türkiye, G20 ülkeleri içerisinde kabul ediliyor ve toplantılarına çağrılıyor...
Yani, biz güya GELİŞMİŞ 20 ÜLKEDEN BİRİSİYİZ(!)...
Acaba öyle mi?
Birleşmiş Milletlerin “İnsani Gelişme Raporuna göre ise Türkiye dünyada 86. sırada...”
Peki, bizi hangi ölçülerle gelişmiş(!) 20 ülkeden birisi olarak kabul ediyorlar, dersiniz?
Bilgi ve teknoloji üretemiyoruz...
Her şeyimizi montajlıyoruz...
Tarım derseniz dünyada en geri tarım tekniğine sahibiz...
Madenleri ancak ham olarak satabiliyoruz...
Kitap okuma oranımız yüzde 4...
Veee biz gelişmiş 20 ülkeden birsiyiz(!)
Hadi canım, sende...
Böylesine karanlık bir tablonun içerisinde “Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in düzenlediği 13. KİTAP FUARI” olayını çölde ölmekteyken karşısında bir vaha bulan insanın yaşama tutunması olarak görüyorum...
Antalya gibi Türkiye’nin 5. büyük kentinde insanların kitaptan ve okumadan uzak oluşu, hayatını rant ve rantiye ile dolduran insanların çoğunlukta olduğu bir kentte insanları okumaya, kitap almaya çağıran bir fuarın düzenlenmesi oldukça kıymetli bir yatırımdır.
Ancak bu yılki kitap fuarında kimi yayınevlerinin ve Türkiye gündeminde yer alan kimi yazarların olmayışı da bana göre eksiklik…
Her şeye rağmen teşekkürler Muhittin Böcek, ellerine zahmetine sağlık...
Okumayan toplumlar yok olurlar ulu önder Mustafa Kemal Atatürk bir dahildir kitap kurdudur cepheye giderken bile kitaplar alıp götürüp okumuştur