Önceki gün yapılan Büyükşehir Belediye Meclisinde Başkan Böcek, geçen hafta yazdığım yazıda belirttiğim “kamu hizmetini yine kamu kurumu yapmalıdır” ana fikirli yazıma adeta hak vererek şöyle dedi.
“Toplu ulaşımı belediye yapmak zorundadır. Otobüsçüleri mağdur etmeden bunlarla ilgili çalışma da yapıyorum. Şoförler ve Otomobilciler Odası başkanlarını bir araya getirdim. Otobüsler siyah plakalı olacak ve belediye taşıyacak.”
Bu sözler çok önemli.
Turgut Özal’la başlatılan “Kamu iktidasi kuruluşları ile başlayan özelleştirme furyasından” zaman içerisinde hizmet üreten belediyeler de nasibini aldı.
Toplu ulaşımla başlayan çöp toplama ve imha, park ve caddeler, yol bakım ve onarımı, asfaltlama gibi belediyeye ait kamu hizmetleri özelleştirildi.
Kent halkı bu furya içerinde en çok toplu ulaşımda sıkıntılar yaşadı ve halen de yaşıyorlar.
Özelleştirmenin temel prensibi “kar esaslı iş yapmaktır…”
Haliye toplu ulaşımda otobüsleri olan ulaşım esnafı, hizmet esasına göre değil, kar esasına göre çalışmaktadır.
Böyle olunca az masraflı, çok karlı hatların dışına çıkmak işlerine gelmez.
Konyaaltı, Lara rotasında çalışan özel halk otobüsleri, iş kevşirler, ekşili gibi eskinin köyü, şimdinin mahallesi olan rotalara verilince çalışmazlar, çünkü kar edemezler.
Bu nedenle Büyükşehir Belediyesi özel halk otobüslerinin bu zararını karşılamak için sürekli kilometre başına mazot desteği verdi ve vermeye de devam ediyor.
Buna rağmen zarar ettikleri gerekçesiyle özel halk otobüslerinin şimdi yarısından fazlası çalışmıyor.
Bir kamu hizmeti olan ve kent hakkına dayanan, insanlarının hızlı, konforlu ve ucuz bir şekilde ulaşımının sağlanması “kar amacıyla değil, hizmet amacıyla” yerine getirilmesi gereken bir zorunluluktur.
Belediyeler bunun için vardır.
Gerekirse zarar eder ama bu hizmeti en iyi şekilde kent halkına vermelidir.
Kent halkı vergilerini, bu hizmetleri en iyi şekilde almak ve hayatının kolaylaştırılması için veriyor, kamu hizmetinden bir avuç insanın kar ve kazanç elde etmesi için değil.
Bu amaçla izlenecek yol, özel halk otobüslerinin Büyükşehir Belediyesi tarafından satın alınmasıdır.
Böylece ulaşım esnafı da mağdur edilmemiş olur.
Ve böylece kısa zaman içerisinde toplu ulaşım tümüyle belediye tarafından yerine getirilen bir hizmete dönüştürülür.
Elbette 470 civarındaki otobüs sayısı ile ulaşım hizmetinin tamamı belediye tarafından verilse de bu sayı yeterli değil.
2 milyona yaklaşan, 5 ilçe ve onlarca köyden oluşan merkezde toplu ulaşımın belediye tarafından ucuz, konforlu ve hızlı bir şekilde sürdürülmesi için en az bunun iki katı olan otobüs sayısına ihtiyaç var.
Başkan Böcek, Mecliste söylediği bu sözü bu dönem gerçekleştirebilir mi, bunu bilmiyorum, çünkü bu olay güçlü bir finans ve kaynak gerektirmektedir.
Ancak bu dönem gerçekleştirilmese bile önümüzdeki dönem ister Başkan Böcek yeniden seçilsin, isterse başka birisi belediye başkanı olsun; mutlaka yapılması zorunlu hale gelen bir kent sorunudur…