Hayal kırıklığı beklentinin ürünüdür. Romantik ilişkilerde beklentiler önemlidir ve karşılanmayan beklentiler genellikle bir çatışma nedeni haline gelir. Beklentiler ilişkilerin bir parçasıdır. İlişkilerimizde hepimizin sevildiğini, desteklendiğini, güvende olduğunu hissetmeye ihtiyaç duyduğu şeyler vardır. Bu beklentilerimiz, büyüdüğümüz aile ortamı, ilişkiler hakkında öğrendiklerimiz, kendi geçmiş ilişki deneyimlerimiz ve kişisel ihtiyaçlarımız olmak üzere birçok faktör tarafından şekillendirilir. Romantik partnerimiz beklentilerimizi karşılamadığında düşünce mekanizmamız varoluşsal olarak hikayeyi doldurur. Çünkü daha uzun hayatta kalma içgüdüsüyle içinde bulunduğu anı daha iyi anlayıp geleceği tahmin etme ve kendini koruma altına almaya programlıdır. Bu otomatik düşünceler, "Beni gerçekten sevmiyor" veya "Neye ihtiyacım olduğunu anlardı eğer bana değer verseydi" gibi düşünceler olabilir ki bu düşünceler çoğu zaman gerçeği yansıtmaz ya da en azından karşılanmayan ihtiyaçlarımızın acısını daha da arttırabilir.
Elbette ideal bir ilişkiden söz ederken beklentisizlikten söz etmiyorum. Sağlıklı ilişkilerde partnerler sevgi, temas ve destek beklemeliler. Ancak buradaki nokta, bu beklentilerin doğal olarak ortaya çıkması ve nadiren dile getirilmesi gerektiğidir. "Senden bekliyordum..." kelimesini söylemek zorunda olduğunuzu hissediyorsanız ya ilişkinizde iletişimsel anlamda bir sorun var demektir ya da partneriniz bir zamanlar mutlu bir şekilde yerine getirdiği bir yükümlülüğü artık yerine getirmek istemiyordur. İki ihtimalde de ilişkinin yeniden tahlil edilme zamanı geldi demektir. Benim terapilerde sıkça karşılaştığım sorun, beklentiyi karşılamayan kişi aslında böyle bir beklentinin olduğunu bilmemesi ya da bu beklentiyi karşılamadığını bilmemesi oluyor.
Beklenti, kelime anlamıyla da bir şeyin gerçekleşmesini beklediğimiz, olmasını umduğumuz olay anlamına gelir. Ancak partneriniz ilişkideki beklentilerden haberdar değilse, yaşanmamış olaylardan kısmen siz de sorumlusunuz demektir. Partnerinizle tamamen farklı yaşam öykülerine sahip olduğunuzu unutmayın. Geçmişte olduğu için gerçekleşeceğini varsaydığımız beklentiler her zaman diğer insanlar için aynı olmayabilir. İnsanlar sizi ancak anlatırsanız anlayabilirler. Partnerinizden beklentilerinizi tahmin edebilmesini beklemek adil değildir. Herkesin ilişkilerde kendini güvende, emniyette ve sevildiğini hissetmesi için ihtiyaç duyduğu şeyler farklıdır. İlişkinizde ondan beklediğiniz şeyleri partnerinizle paylaşarak, onlara sizi ve ilişkinizi keşfetme konusunda ipucu vermiş olursunuz. Paylaşılan bu ihtiyacın tam olarak hayalinizdeki gibi karşılanmamasına da hazırlıklı olmanız gerekir. Örneğin, partnerinin etkinlik planlamamasından şikayetçi olan bir kişinin bunu dile getirdiğini düşünelim ve eşi “Bu akşam yemeğe gidelim, ne yemek istersin?” gibi bir cümleyle geldiğinde bu onun için planlanmış bir aktivite anlamına gelebilir. Nerede akşam yemeği yiyeceğinize karar vermemiş olabilir. Bu etkinlikle hala önemsenmemiş ve değersiz hissederken buluyorsanız kendinizi, muhtemelen bu üzerinde çalışılması gereken sizinle ilgili bir duygudur. Romantik ilişkileri sağlıklı tutmak hiç de kolay olmayan bir çaba gerektirir. Yeni bakış açılarını benimsemek ancak pratikle mümkündür ve pratik yaptıkça zamanla kolaylaşır. Çabalamaktan ve gerektiğinde yardım istemekten çekinmeyin. Sevgiyle kalın.