Sevgili okurlarım ve değerli danışanlarım, uzun süredir yazılarıma maalesef ara vermek durumunda kaldım. Şimdi tekrardan her cuma yazmaya çalışacağım. Bugün terapilerimde de sıkça karşılaştığım ve bizzat kendimin de yaşadığı bir sorun olan migren ağrılarıyla ilgili son yapılan çalışmalardan bahsedeceğim. Yeni yapılan araştırmalar, MRI görüntülerinde migren ağrılarına sahip kişilerin beyin yapılarının, bu ağrılara sahip olmayan kişilerden farklı olduğunu göstermiştir.
Migren, hastaların günlük yaşamını etkileyen, birkaç saatten birkaç haftaya kadar uzanabilen, ataklar şeklinde gelen ve mide bulantısı, ışığa karşı duyarlılık, görme güçlüğü, ruh hali değişimleri, iştah artması gibi belirtileri içeren bir nörolojik hastalıktır. fMRI gibi gelişmiş nörolojik görüntüleme tekniklerini kullanan çalışmalar, migrenin nasıl geliştiğini ve bu durumun zaman içinde beyin yapısını ve beyin fonksiyonlarını nasıl etkilediğini daha iyi anlamamıza yardımcı oluyor.
Çalışmalar, epizodik ve kronik migren baş ağrıları olan kişilerin beyinlerinde çeşitli farklılıklar olduğunu belirtmiştir. Kronik migren, ayda en az 15 gün baş ağrısı yaşanması olarak tanımlanırken, epizodik migren, daha aralıklı ataklarla gelen, ayda 14 veya daha az gün migren baş ağrısı yaşanması olarak tanımlanır. Epizodik migrenin baş ağrısı evresi sırasında hipotalamusun artan aktivasyonu gözlemlenmiştir. Bu demek oluyor ki migren atağı sırasında hipotalamus ki bu alan hormon, uyku, açlık, cinsel dürtü, kan basıncı ve sıcaklık gibi diğer vücut sistemlerini yöneten bir bölge, daha aktif.
Bir başka çalışmada ise migreni olan kişilerde migreni olmayanlara kıyasla daha fazla kortikal kalınlık bulmuştur. Bu gelişme aynı zamanda migrenli kişilerin neden çene veya boyun ağrısı gibi başka semptomlar da yaşadıklarını açıklayabilir. Beynin korteksi, beynin en büyük bölgesi olan serebrumun dış tabakasıdır. Beynin parietal lobunda yer alan somatosensoriyel korteks bölgesi, ağrının ve diğer birçok duyunun işlenmesinden sorumludur.
Diğer çalışmada ise migreni olan kişilerin, migreni olmayan kişilere kıyasla ağrı ağı bölgeleri arasında daha az bağlantıya ve daha fazla ayrışmaya sahip olabileceği öne sürüldü. Ağrı ağı dediğimiz bu alan ise, talamus, ön singulat korteks, bazal ganglialar ve prefrontal korteksler dahil olmak üzere çeşitli beyin bölgelerini içerir. Her zaman bahsettiğim gibi fMRI gibi görüntüleme seçenekleriyle migrenli bireyler dahil olmak üzere birçok nörolojik ve psikolojik rahatsızlığa sahip kişilerin beynin yapısı ve işlevindeki değişikliklerin daha iyi anlaşılması, yalnızca tanıya değil aynı zamanda tedavi seçimine de yardımcı olabilir. Sevgiyle kalın, hoşça kalın.