Aç olmadığınız bazı zamanlarda kendinizi yemek yerken bulduğunuz oluyor mu? Üzgün, endişeli veya sıkılmış hissettiğinizde yiyecekleri bir rahatlık kaynağı olarak kullanıyor musunuz? Duygusal yeme çok yaygın bir sorun haline gelmesine rağmen, çoğumuz duygularımızın yeme alışkanlıklarımızı ne ölçüde etkileyebileceğinin farkında değiliz. Ara sıra aşırı yeme zararsız görünebilir, ancak duygusal yeme uzun dönem için daha ciddi ve kontrol edilmesi zor bir şeye dönüşebilir. Ben terapiye gelen bütün danışanlarıma iştahlarının olup olmadığını sorarım. Çünkü duygular bütün fizyolojimizi etkiler. Uyku, iştah, hormonlar, cinsellik, hafıza, fiziksel güç gibi birçok alan duygularımızdan etkilenir. İştahımız doğrudan mide asitimizi etkiler ve bazılarımız açlık hisseder, bazılarımız ise iştahsızlık problemleri yaşarlar. Bugün “Duygusal Yeme” olarak isimlendirilen, duygulara bağlı yeme alışkanlığına odaklanacağız.
Duygusal yeme, kişinin duygusal durumlarını düzenlemek amacıyla gıda tüketimini ifade eder. Bu yiyecekler genellikle tatlı, yağlı veya yüksek karbonhidratlı yiyeceklerdir. Duygusal yeme vakalarında son yıllarda ciddi bir artış gözlemlenmiştir. Araştırmalar aşırı kilolu ve obez olan bireylerin, normal kilolu insanlara göre, yiyecekleri bir başa çıkma mekanizması olarak kullanma olasılıklarının daha yüksek olduğunu göstermiştir. Ben klinisyen olarak duygusal yeme yaşayan danışanlarımın ortak modlarının “Kopuk Avungan” mod olduğunu gözlemledim. Bu bize kişinin stres ile baş etme yönteminin “Problem var, kaç ve başka bir şey ile avun” düşüncesi olduğunu gösteriyor. Bu modda yalnızca yeme bozuklukları değil, alkol ve madde bağımlılığı, oyun ya da kumar bağımlılığı da düşünülebilir. Ancak sorun şu ki, yemek, ruh halimizi geçici olarak iyileştirebilir ve bu kısa süreli rahatlık, kilo alma ve diğer sağlık sorunlarını beraberinde getirir. Ayrıca tahmin edebileceğiniz gibi, yemeyi bıraktıktan sonra sorun hala orada olacağından, kaçınarak başa çıkma etkili bir çözüm yöntemi değildir.
Duygusal yemeyi önlemek için atabileceğiniz bazı pratik adımlar vardır. Öncelikle problemlerle baş etme yöntemlerinizi keşfedin. Her zaman dediğim gibi şemaları fark etmek oldukça zordur, fakat davranışlarınızı gözlemlemek ve modlarınıza dikkat etmek daha kolay. Daha sonra nasıl hissettiğinize odaklanabilirsiniz ve duygularınızı olduğu gibi kabul etmeye çalışabilirsiniz. Herhangi bir duyguyu fark etmek için vücudunuzu taramak gibi temel farkındalık becerilerini uygulayın. Bu duyguları vücudunuzda nerede ve nasıl hissettiğinizi gözlemleyin ve tanımlayın. Neye benzediklerini düşünün. Onları değiştirmeye veya uzaklaştırmaya çalışmadan onlarla zaman geçirin, onları kabul edin. Onlara yer açmayı ve doğal olarak gelip gitmelerine izin vermeyi hayal edebiliyor musunuz bir bakın. Amaç, her seferinde sağlıklı seçim yapmak değil, otomatik olarak yemek yemenin aksine bunu bir seçim yapmaktır ve zamanla belki de sağlığı daha fazla seçmeye başlarsınız. Bu beceriyi iyi öğrenirseniz duygusal olarak yeme alışkanlığınızdan neredeyse tamamen kurtulabilirsiniz. Sevgiyle ve sağlıkla kalın.