Sevgili okurlarım geçtiğimiz aylarda bahsettiğim bir konu hakkında yazıyorum bu hafta sizlere. Narsisizm ve narsistik ilişkiler günümüzde herkesin karşılaşma ihtimalinin yüksek olduğu bir kişilik bozukluğu olarak karşımıza çıkmaktadır. Kişisel görüşüm artık sosyal medya aracılığıyla statü oldukça görünür hale geldi. Beğeniler, tıklanma oranları gibi verilerle narsisizm olgusu daha kolay beslenir hale geldi. Özellikle narsisistik kişilik bozukluğu belirtileri gösteren ya da buna daha yatkın olarak nitelendirebileceğimiz insanlar ilgi, sevilme, saygı görme gibi ihtiyaçlarını sosyal medya ile daha kolay karşılar hale geldi. Dolayısıyla narsisizm arttı ve narsist kişilerle ilişki kuran insanlar daha çok soru sormaya başladılar.
Yıllar boyunca narsisistlerle nasıl başa çıkılacağı konusunda yüzlerce soru soruldu. Sorular kişilerin kendileri tarafından değil, daha çok onlarla ilişki kuran insanlar tarafından geliyor. Bunları narsistlerin eşleri, narsisistik yetişkin çocukların ebeveynleri, diğer aile üyeleri veya narsisist insanların arkadaşları ve işyerinde narsisistlerle uğraşmak zorunda olanlar olarak örneklendirebiliriz. Bildiğiniz gibi hiçbir kişilik bozukluğunda hasta problemin kendisinde olduğunun bilincinde değildir veya kabul etmez. Ancak narsist bir bireyle uğraşma zorunda kalmak sağlıklı bir kişide aşağıdaki belirtilerin görülmesine neden olabilir;
- Özgüven eksikliği
- Aşırı mükemmelliyetçilik
- Kendinden şüphe etme
- Sert bir iç eleştiri
- Duygusal kargaşa
- Karar vermede güçlük
- Tükenmiş hissetme
Narsistlere yakın olan kişiler narsisistlerin davranışlarının altındaki nedenleri bulmaya çalışırlar. Onları anlamanın sorunları çözeceğine inanırlar. Gerçekten öyle mi?
Narsistik Kişilik Bozukluğu, düşünme, hissetme ve ilişkilendirme konusunda sağlıklı normların çarpıklığıdır. Ancak “Düzensiz” bir kişilik sonuç olarak bir kişiliktir. Kesin bir düşünce olmamasına rağmen birçok araştırmacı ergenlik yıllarından sonra kişiliğimizin büyük ölçüde değişmediğine inanmaktadır. Bunun anlamı, narsisistik bir kişinin dünyayı ve olayları algılayıp yorumlaması büyük ihtimalle olanaksızdır. Öte yandan bazı narsisistler yeterince motive edilirlerse bazı davranışlarını zaman zaman değiştirebilirler. Ancak diğer kişilik bozukluklarında da olduğu gibi narsisizmde de seneler boyu süren psikoterapiler uygulanması gerekmektedir ve bu özellikle narsistler için pek mümkün değildir. Bu yazımda narsizm kurbanlarına bazı önerilerde bulunacağım. Öncelikle eğer yapabiliyorsanız ilişkinizi sonlandırmanızı öneririm ama narsist bireyle bir ilişki kurmak zorundaysanız yapmanız/yapmamamız gereken şeyleri anlatmaya çalışacağım.
İlk olarak ne kadar ihanete uğramış, kullanılmış veya manipüle edilmiş hissederseniz hissedin, narsisistlerin sadece ihtiyaçlarını karşılamaya çalıştıklarını kabul edin. İhtiyaçları daha ilkel olabilir ve ihtiyaçlarını karşılamak için acı verici taktikler kullanabilirler ancak bunun size özel olmadığını kabul edip kişiselleştirmeyin.
İkincisi, narsisistlerin sizin için yapmadığı ve yapamayacağı şeyleri yapın; Kendinizi onurlandırın. Duygularınızı onurlandırın. Kederiniz, umutsuzluğunuz, öfkeniz, adaletsizlik duygusu ve hissettiğiniz her şey güzel ve onurlandırılmaya değer. Mutlu olduğunuz gibi mutsuz da olacağınız günler var bu hayatta. Duygular yanlış değildir, onlar ruhunuzdan gelen bilgilerdir. Narsistler sizin mükemmel olmanızı bekleyebilir. Sürekli onları mutlu etmek için çabalamak zorunda hissedebilirsiniz. Üstünlük havasına rağmen narsisistlerin çoğu derinlerde kusurlu ve değersiz hissederler. Bu yetersizlikler onları dehşete düşürdükleri için boşluğu gizlemeye reddetmeye veya doldurmaya çalışırlar. Başkalarının onlara hayran kalmasını ve onlara hitap etmesini beklerler. Eğer beklentileri karşılanmazsa öfkelenebilirler. Siz onların bu ihtiyacını karşılamaya çalışabilirsiniz ancak bunu onların size karşı yapmasını beklemeyin. Narsistler empatiden yoksundur.
Son olarak sağlıklı ve sağlıksız davranışları ayırt edebilme yeteneğinize güvenin. Narsistler sizi her zaman çelişkiye düşürürler ve sürekli sorunu kendinizde aramaya başlar, daha iyisini yapmaya çalışırsınız. Sonsuz bir koşu bandında olduğunuzu hissedebilirsiniz. Görünür bir sebep olmadan tekrar tekrar terk edilirken çaresiz kalıp öfkelenenir ve kendinize sorarsınız; “Beni önemsemesi gereken biri nasıl bu kadar az empati gösterebilir?” Unutmayın ki narsistlerle ilişkileriniz her zaman pamuk ipliğine bağlıdır. Onlara güvenmek, değiştirmeye çalışmak, kalıcı sadakat beklemek iyi sonuç vermeyebilir. Narsistlerin sonsuz bir dikkat ve onay arayışına kapıldığını kabul etmek sizi yanlış beklentilerden kurtarabilir
Narsizmi olan insanların mücadelelerine ve sınırlamalarına merhamet gösterebiliriz. Ancak şefkat, başkalarının size zarar vermesine veya bundan faydalanmasına izin vermek anlamına gelmez. Kendinize önem vermek size kalmış. Sınırlarınızı belirlemek narsisizm değil, sağlıklı yaşamdır. Sevgiler…