Herkesi bir tutmamakla birlikte, üstüne vazife olmayan işlere ne çok karışan var. Mühendisten çok mühendis var. Anneden çok anne var. Doktordan çok hekim olması olayına gelmiyorum bile ki en çok onu görüyoruz.
Eleştirmeyi, öğüt vermeyi destek olmak sanıyoruz. Oysa ki olumsuz eleştiri yersiz bir davranıştır. Amacımız destek olmak ise karşımızdakinin en çok neye ihtiyacı var ise onu vermeliyiz. Anlayış ise anlayış, sevgi ise sevgi, sohbet ise sohbet. En çok ihtiyacımız olan şey ise zaten sevgi ve anlayış. Uzun uzun yorumlar yapmak yerine soru sorarak iyi bir dinleyici de olmalıyız. Tabi doğru cümleler ile.
Hadi şimdi beraber cümlelerimizi değiştirelim;
Ben sana demedim mi olmayacak diye! - Bu ihtimal aklına gelmiş miydi?
Ne var bunda ağlayacak! - Anlıyorum ki çok üzmüş bu olay seni.
Sanki senin hatan yok! - Senin de hatan olduğunu söylüyor bunun sebebini biliyor musun?
Ben sana öğreteceğim. - Konu hakkında bazı fikirlerim var paylaşabilirim istersen.
Ben senin yerinde olsam - Koşullar seni böyle davranmaya itmiş olabilir. Daha farklı nasıl olabilirdi?
Seni anlıyorum - Ben yaşamadım sen kadar anlamayabilirim, fakat senin için yapabileceğim bir şey varsa yapabilirim.
Boşver dünyada ne insanlar var. - Kolay olsa kendi kendine atlatabilirdin demek ki o kadar kolay değil haklısın.
Aramazsa aramasın! - Çok mu istiyorsun konuşmak?
Geçer merak etme - Zorlanabilirsin bu süreçte. Kolay olmayabilir.
Oğlum bunlar iyi günlerin şimdiden böyleysen ooo - Şu an olay sıcak ve seni çok zorluyor.
Ve en önemlisi haklısın demek. Haklısın demek kişinin sakinleşmesi için, bir kaç saniye düşünmesi için etkili bir yöntemdir.
Kendi sakinliğinizi karşıya yansıtmak ikinci adım. Üçüncü adım ise soruları cümleleri değiştirmek. Herkesin bilgisi kendine çünkü. Siz eleştiri yapınca daha yardımcı olmuyor aksine karşı taraf için sinirlendirici anlayışsız bir insan oluyorsunuz. Zor değil yapabilirsiniz.