Hayatta roller vardır; eş rolü, sevgili rolü, anne rolü, gazeteci ya da psikolog rolü, kardeş rolü gibi. Rol’den kastım oynamak değil vasıf.
Bu roller hayat boyu sürmüyor tabi. Boşanıyorsun eş olmak bitiyor. İş değiştiriyorsun vasıf değişiyor. Arkadaşlıkta sorun oluyor, o arkadaşlık için o rol bitiyor. Ancak tek bir şey var ki ebeveyn rolü işte o hiç değişmiyor. Hayatın boyunca anne ya da baba olmak, sen sorumluluktan kaçsan da çocuğu bırakıp gitsen de devam ediyor. Evlat olmaktan farklı buluyorum anne baba olmayı. Çocuğun rahime düştüğü an, anne ve baba olmak başlıyor. Ha herkes sorumluluk anlamında, hakkıyla anne-baba olabiliyor mu orası tartışılır ama hissel olarak yer alıyor.
Çok üzücü bir olay gerçekleşti Antalya’da. Aynı şehirde yaşıyor olmanın verdiği hüzün bir yana dursun, böyle bir haberi okuyor olmak bile insanın kötü hissetmesi için yeterli.
Habere göre; bir kadın sevgilisi tarafından 8 kez silah ile vurularak öldürülüyor. Kadının yanında çocuğu da var. Okula gidiyorlarmış. Tam da o anda, anne olmak hiç bitmez dedik ya kadın kendi can derdini bırakıp, oğluna su içiriyor. Korkmaması için. Sonrasında hayatını kaybediyor.
Anne olmak… Anne olmayı herkes farklı tanımlar. Herkesin annesi en iyidir. Fiziksel özelliği, anlayışı, kültürü, yaşı ne olursa olsun anne olmak anne olmaktır. Önceliği çocuğa tanımaktır. Dünyaya kendi başına yeten, sağlıklı, yararlı, bir insan katmaktır. Ve bütün kadınlar, sadece anneliği için bile kutsaldır.
Cinayetin detaylarını bilmiyoruz ama şunu biliyoruz; kimse böyle ölmeyi hak etmiyor ve kimsenin de başkasının hayatını alma lüksü yok. Giden kadına mı üzülelim, çocuğun hayatı boyunca bunun izlerini taşıyacak olmasına mı?
Şiddetten her gün de bahsetsek bir yere kadar ulaşabiliyoruz. Klinik boyutunu bir yana koyalım, tüm nefretlerin, şiddet eğilimlerinin sevgisizlik olduğuna inanıyorum. Çok üzgünüm ki dünyada birileri, daha az sevildiği için canlı olmanın kıymetini bilmiyorlar. Çok üzgünüm ki dünyada birileri, annesinden ya da babasından şiddet gördüğü için çocuğuna fiziksel istismar uyguluyor. Çok üzgünüm ki, sevilmeyen bir insan sevmeyi öğrenemiyor. Çok üzgünüm…