Ülkemizin toplam sebze üretimi içerisinde örtü altı koşullarındaki üretimin payı yaklaşık beşte bir oranındadır. Bu kadar üretim toplam üretim içerisinde özellikle kış döneminde çok konuşulmaktadır.
Yanlış anlaşılmaların önüne geçmek için örtü altı üretim ile serada üretimin aynı olmadığını hemen belirtmek isterim. Örtü altı kavramı içerisinde alçak tüneller, yüksek tüneller, plastik ve cam seralar bulunmaktadır.
Günümüz koşullarında seracılık faaliyetleri sadece sahil bölgelerinde yapılmamaktadır. Artık yayla bölgelerinde de seracılık faaliyetleri hızla yaygınlaşmaktadır. Özellikle sera koşullarında yapılan üretimin başlangıç maliyeti yüksektir. Yüksek maliyet karşısında ise daha fazla gelir ve dolayısıyla daha fazla kar hedeflenmektedir.
Sebze üretiminde önemli maliyetlerin başında fide, gübre ve tarım ilaçları gelmektedir. Seradaki bitkilerin sağlıklı şekilde üretim sezonunun sonuna ulaşması meşakkatli bir iştir. Bitkilerin kök bölgesi sağlıklı olsa da üst kısmındaki hastalık ve zararlılarla mücadele üreticileri zorlamaktadır. Eğer kök kısmında bazı hastalık ve zararlılar ortaya çıkarsa üreticinin başarısı gittikçe zorlaşmaktadır.
Bitkilerin kök bölgesinin sağlıklı olması için Haziran-Temmuz-Ağustos aylarında iyi bir toprak hazırlığına ihtiyaç vardır. Toprak hazırlığı içerisinde ise “solarizasyon” mutlaka yer almalıdır.
Solarizasyon nedir?
Nemli toprağın ince plastik örtü (Bu amaç için üretilmiş plastik örtüler var.) ile hava almayacak şekilde kapatılmasına solarizasyon diyoruz. Toprak tavında işlendikten sonra üzerinin kapatılması gerekiyor. Plastik örtü kapatılmadan damla sulama sistemi yerleştiriliyor. Damla sulama sistemi ile zaman zaman toprak ıslatılmaktadır.
Plastik örtü altındaki sıcaklık arttıkça su buharlaşacak ve zararlı etmenleri yok edecektir. Plastik örtünün altında toprak sıcaklığı 60-70 derecelere kadar çıkabilmektedir. Örneğin nematod zararlısı, Fusariumspp, Verticilliumspp, Sclerotinia gibi hastalıklar ile bazı yabancı otların ölmesi sağlanır.
Bazen solarizasyon+fumigasyon yapılır. Yani kapatılmış toprağa damla sulama sistemi ile yukarıda bahsedilen hastalık ve zararlılar için etkili bazı tarım ilaçları toprağa salınır. Bu ilaçlar buharlaşır ve toprağın temizlenmesine yardım eder.
Burada tarım ilacı kullanılıyor diye hemen tepki göstermeyelim. Bu aşamada kullanılmaz ise üretim sırasında kullanılmak zorunda kalınıyor. Aksi halde sağlıklı bitkiler yetiştirilemiyor.
Yayla bölgelerinde de bu işlemin yapıldığını biliyoruz. Ancak serin hava koşullarında, Nisan-Mayıs aylarında yapıldığından etkinliği daha az oluyor.
Solarizasyon yapılsa ama ilaç verilmese olur mu? Tabii ki olur. Ancak yukarıda bahsettiğim zararlıların yok edilmesi zorlaşmaktadır. Yapılan bu işlemlerin etkisinin tam olarak bir yıl süremediğini ifade etmek gerekiyor. Dolayısıyla yapılan bu işlemlere göre sebze türü tercihi yapılabilir.
Bu işlemelere gerek kalmadan aşılı fide kullanımı ile hastalık-zararlı mücadelesini yapamaz mıyız? Yapabiliriz. Ancak kullanılan sebze türlerine göre değişmekle birlikte aşılı fidelerde kullanılan her anacın başarılı olduğunu söyleyemeyiz.
Bu işlemler sebze üretimi için teknik bir konu. Daha fazla detayı da bulunuyor. Açıkçası üreticilerimizin serada topraklı koşullarda başarılı bir sebze üretimi yapabilmesi “solarizasyon”a bağlıdır. Bu konunun iyi bilinmesi ve buna göre uygulanması gerekir.
Konuyla ilgili sorunlu kısımlar elbette var.
Daha fazla başarı için üreticilerimizin daha bilinçli olması gerekiyor. Çiftçilerimizi yönlendirecek ve bilinçlendirecek kamu ve özel sektörde çalışan ziraat mühendislerimizin de daha bilinçli olması gerekiyor.
Tarım sektörünü kendi başına bırakıp, sıkışınca denetime çıkarak başarılı olamayız.