Üniversitelerde, öğretim elamanlarına performansa dayalı olarak “Akademik Teşvik Ödeneği Yönetmeliği” kapsamında ek ödemeler yapılıyor. Bu ödemelerden yararlanabilmek için 30 ve üzeri puan alınması gerekiyor.
Bu Yönetmelikte ilk yıldan sonra bazı değişiklikler yapıldı. Bu değişikliklerin herkesin fazla puan almaması üzerine olduğu kanısındayım. Bu konuya Gazete Bir’de “Akademik Teşvik Yönetmeliği Teşvik Etmekten Ziyade…” başlıklı yazımda da değinmiştim.
Teşvik Yönetmeliği kapsamında projelere puan veriliyor. Teşvik vermeye değer kılınan projeler içerisinde üniversitelerimiz tarafından desteklenen projeler (BAP) yer almıyor.
-Devletimizin stratejileri gereği, YÖK tarafından Yüksek Lisans ve Doktora mezunu sayısının arttırılması isteniyor. Lisansüstü öğrenimleri için genelde BAP projelerinden destek alınıyor. Bilim adamı olabilecek kişilere sağlanan bu projelerin neden değeri yok? Bu projeleri yürüten bilim adamlarına mı güvenimiz yok?
-BAP kapsamında normal ve kapsamlı araştırma projeleri de yürütülüyor. Bunlar da teşvik kapsamında değil.
-Puan için layık görülen, örneğin TÜBİTAK projelerini bir yılda kaç öğretim üyemiz alabiliyor ve tamamlayabiliyor? Ya da Avrupa Birliği projelerinden kaç tane öğretim üyemiz yararlanabiliyor? Bu sayıların az olduğu biliniyor.
Amaç akademisyenlerimizin araştırma yapması ve bunu paylaşması ise BAP kapsamında yürütülen projelerden de ulusal ve uluslararası yayınlar çıkarılabiliyor.
Bilimsel dergilerde editörlük yapanlara teşvik kapsamında bir puan değeri sunuluyor. Ancak ziraat fakültesi gibi çok bölümlü fakültelerin gayet kaliteli uluslararası dergileri mevcut. Bu dergilerde alt editörler de var. Alt editörlere herhangi bir teşvik sağlanmıyor. Bu alt editörler genellikle makalelerin değerlendirmesi için hakem bulma ve ataması dahil birçok görevi yerine getiriyorlar. Bu arada yayın hakemliği de teşvik edilmediğinden, yayınları değerlendirecek birilerini bulmak kolay değil. Bu gözden kaçırılan önemli bir eksiklik.
Bilimsel yayınlar içinde kitap önemli bir faaliyettir. Ülkemizde kitap yazmada eksiklikler var. Yeterli bilgi birikimi sağlayan bilim adamlarımızın alanlarında kitap yazmaları teşvik edilmelidir. Teşvik yönetmeliğinde bu faaliyet destekleniyor. Ancak hangi kitapları desteklediğimizi biliyor muyuz?
Kitap ya da kitap bölümü dediğimizde bir alan üzerinde uzmanlaşılmış yılların birikimi eserleri anlıyoruz. Kongrelerde sunulmuş bildiri ya da kongre kitaplarında yer alan makalelerden kitap olur mu?
Bir yayınevinden gelen e-postada kitap veya kitapta bölüm yazarlığı daveti vardı. Hazırladıkları afişte “Kitap bölümlerinizi uluslararası standartlarda yayınlıyoruz. Bölümleriniz ve makaleleriniz duyuru ile toplanıp kitaplaştırılmaktadır” deniliyor.
Bu kitaplardaki bölümlere verilen teşvik puanı ise Fen Bilimleri alanında önemli olan SCI (Science Citation Index) dergilerinde yayınlanan makalelere verilenlerden fazla. Biz neyi teşvik ediyoruz? Kitap desek kitap mı, makale desek makale mi?
Aynı alanda olduğum için örnekleri Fen Bilimleri alanından veriyorum. Ülkemizde akademik yükseltmelerde SCI yayınları en önemli yayın konumundadır. Doçent olabilmek için YÖK-ÜAK (Üniversiteler Arası Kurul) tarafından, asıl kriterler arasında SCI kapsamındaki dergilerdeki makaleler yer alıyor. Toplanması gereken 100 puanın önemli kısmını bu grup oluşturuyor. SCI kapsamında bir makale için yapılması gereken araştırma, yayın hazırlığı ve dergilerde yayınlanması süreci uzun bir zaman alıyor. Dr. Öğr. Üyesi, Doçent ve Profesör olabilmek için SCI yayınlarına mutlaka ihtiyacınız var.
Makale sınıflandırmalarında bir de SCI dışında uluslararası başka endeksler bulunuyor. Bunlardan birisi de alan endeksleri. Akademik teşvik değerlendirmelerinde SCI bir yayına mı daha fazla puan veriliyor, alan endeksi bir dergiye mi? Doğal olarak SCI bir yayına beklerken alan endeksinin puanı daha fazla. Bu durumda SCI yayına ihtiyacı olmayanlar alan endeksinde yayın yapıyorlar veya SCI bir yayını teşvik sistemine alan endeksi diye giriyorlar.
Fakat Teşvik Yönetmeliğinde yapılan alan endeksi tanımlamasına Fen bilimleri girmiyor. Fen Bilimleri alanında ÜAK tarafından belirlenmiş alan endeksi yok. Olmayan bir tanımlamaya herkes kendince yorum getirmiş, CAB, Scoops, Copernic ve benzeri endeksleri alan endeksi kabul edip, teşvik uygulamasında sisteme böyle girilince aldığınız puan SCI puanın üzerine çıkıyor. Şimdi bu nasıl bilimsel teşvik?
Öğretim üyesi de haklı. SCI dışında çok kıymetli ve kaliteli başka dergiler de var. Bunlar nasıl değerlendirilecek?
Yazıyı hemen sonuca bağlayalım. Bütün akademik faaliyetler az ya da çok susitimal edilmeyecek şekilde puanlamaya alınmalıdır.