Türkiye Süper Lig’in 15. haftasının maçlarından birisi pazartesi akşamı Ankara’da MKE Ankaragücü ile Çaykur Rizespor arasında oynandı. Maç sonucu yaşananalar Türk futbolunu kara bir geceye çevirdi.
Maç bitiminde sahadan ayrılmak üzere bekleyen hakem üçlüsüne hızla yaklaşan MKE Ankaragücü Kulüp Başkanı Faruk Koca, maçın hakemi Halil Umut Meler’e yumruk attı. Hakem yere yıkıldı ve etrafında kalabalık toplanmaya başladı. Açık kahverengi ceketli birisi yere yıkılan Meler’in kafasına bir tekme attı. Daha sonra geri çekilip kalabalığa baktı. Ekrandan gördüklerimiz bunlar.
Bu arada daha sonra Teknik Direktör Emre Belözoğlu’nun çıkış tüneline gitmek için bekleyen hakeme parmak sallayan görüntüleri ekranlara düştü. Nihayetinde pazartesi günü yaşanan çirkin olaylar yıllarca konuşulacak.
Yaşanan olaylar Türkiye'mizin ve futbolumuzun imajına büyük hasar verdi. Bu görüntüler yurt dışında defalarca gösterildi, yazıldı ve değerlendirmelere konu oldu. Yabancı ülke takımlarıyla oynanan maçlara gelen hakemler, futbolcular için kötü bir algı ortaya çıktı. Ülkemizdeki yabancı futbolcuları korkuttuk. Kaliteli yabancı oyuncu veya teknik adamlar Türkiye’ye gelirken artık rahat olamayacaklar.
Yaşanan bu olaydan sonra hakemler lig maçlarına çıkmama kararı aldılar. Futbol Federasyonu tüm lig maçlarını süresiz erteledi.
Faruk Koca’nın yumruğu ve o kişinin tekmesinden sonra futbol camiası, siyasiler ve duyarlı herkes tepki mesajları yayınladılar. Futbolun bu hale gelmesinde en büyük paya sahiplerden birisi olan Futbol Federasyonu da tepkiliydi. Keşke bu tepki yerine zamanında her şeyin adil olması yönünde kararlar alınabilseydi. Ciddi kararlar alınacakmış. Göreceğiz!!!
Cumhurbaşkanımız ve ilgili bakanların ve siyasilerin tepkileri önemliydi.
Peki futbolumuzun içinde bulunduğu keşmekeş herkesin gözü önünde değil miydi? Maçlardaki gerginlikler, maç sonucu yaşananları yok mu sayıyorduk? Örneğin geçtiğimiz yıl Antalyaspor’un Trabzon’da yaşadıklarını ne çabuk unuttuk. Caydırıcı bir karar alınsaydı, hakeme yumruk atılabilir miydi?
Hakemlerin üzerinde oluşturulan baskılara hepimiz şahit oluyoruz. Hakemlerin kötü maç yönettiklerini görüyoruz. Hakemlerin aldıkları kararlar maçtan maça değişebiliyor. Alınan yanlış kararların cezalandırılması veya ödüllendirilmesi ilgili kurullarca yapılır. Bugüne kadar gördüklerimiz bizleri tatmin etmedi. Peki bu hakem sorunu bugüne kadar neden çözülemedi?
Bir kulüp başkanı hakeme yumruk vuracak kadar cesaretlenebiliyorsa bunun sebepleri olmalı. Yumruğu atan kulüp başkanının tehditkar açıklamalarını internet üzerinden bulabilirsiniz. Bir ceza verildi mi?
Dört büyük takımın başkanları zaman zaman üst telden konuşuyorlar. Federasyonu bile tehdit ediyorlar. Hakemlere sert ifadeler, tehditler savuruyorlar. Bugüne kadar neden caydırıcı olamadık?
Hakemleri tehdit eden teknik adamları da gördük. Onları cezalandıramamak bugüne gelmemizin sebepleri arasındadır.
Sahanın içerisinde hakeme seni yazdım diye işaret eden bir futbolcu bugün teknik adam (Emre Belözoğlu) olarak maçı geren kişilerden. O gün cezalandırabilseydik, bugün bunlar belki olmazdı.
Spor yorumcularına ana avrat küfreden, restoran basan insana milli takımı emanet ettik.
Hiçbir şey bilmiyor veya fark etmiyorsak futbol seyircisini iyi gözlemlememiz gerekiyor. Ben son on yıldır seyircinin 3-5 tane spor adamına (teknik direktör, futbolcu) aşırı şekilde tepki verdiklerini gördüm. Sahada en fazla yuhalananlara seyirci neden bu kadar tepki gösteriyor görebilseniz Halil Umut Meler belki de yumruğu yememiş olacaktı.
Ankara’da yaka kartı olmayanlar saha içerisindeydi. Kurallar girmemeleri gerektiğini söylüyor. Neden kurallar uygulanamıyor?
Yumrukçu Başkan ve yanındakiler koşa koşa sahaya giriyorlar. Spor güvenliği ne yapıyordu? Özel güvenlikler ne yapıyordu? Gör(e)mediler mi? Bu arada şehrimizde tribünlere gittiğimde yanlarında meydana gelen kavgayı, küfrü benimle birlikte izlediklerini çok gördüm.
Velhasıl futbolumuzun hali kötü durumda. Futbolumuz iyi yönetilemiyor. Pazartesi gecesine gelişimizi yadırgamayalım. Futbolumuzu bugün ve bugüne kadar yönetenlerin katkısı ile oldu.
Sebep ne olursa olsun hiç kimsenin başkasına saldırma hakkı yok. Olamaz. Halil Umut Meler yumrukla ya da tekmeyle hayatını kaybedebilirdi.
Futbolumuzun bu kara gecesine sebep olanların hak ettiği cezayı almasını diliyorum. Öyle göstermelik cezalar olmamalı. Örneğin yumrukçu ve tekmeci bir daha tribünlere gelemediği gibi futbol yöneticisi de olamamalı. Parmakçının teknik adamlık lisansı iptal edilmeli ya da uzun süre yasak gelmeli.
Hepsinden önemlisi de itidal önemli. Sakin ve akıllıca sorunları çözmeliyiz. MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’nin de belirttiği gibi bu krizi fırsata çevirelim. Türkiye’de en fazla izleyicisi olan ve takip edilen futbolumuzu hep birlikte kurtaralım. Kriz devam ettikçe kötü niyetliler amaçlarına ulaşacaktır.