Yaş meyve-sebze üretiminin en çileli üreticileri arasında narenciye ile uğraşan çiftçileri de gösterebiliriz. Bazı yıllarda kazanıyorlar ancak genel anlamda aşırı bir kazanç olmadığını belirtelim.
Son günlerde dalında kalan limon, mandarin, sökülen turunçgil ağaçlarıyla ilgili haberler az da olsa karşımıza çıkmaktadır. Kimler detaylı şekilde narenciye üretimini inceliyorlar, bilemiyoruz, var mı, o da belli değil. Tabii ki sektörün içinde olanlar hariç…
İnsanlarımızın genelini pazardaki, marketteki fiyatlar ilgilendiriyor. Fiyatlar da yüksek olduğuna göre, demek ki üretici açısından sorun yok algısı ortama hakim diyebiliriz. Peki, gerçekten böyle mi?
2023 yılının resmi rakamlarına göre 7,5 milyon tonluk toplam narenciye üretimi gerçekleşmiş. Bir önceki yıla göre %67’lik bir artış olmuş. Üretim arttı ise fiyatların düşmesi normal diyebiliriz.
Ancak fiyatlar nerede düştü, çiftçide mi, pazarda mı? Görünen üreticinin bahçesinde şu aralar fiyatlandırma neredeyse yok. Pazarda ise bahçeden çıkışın 15-20 katına kadar artış var. Bu normal mi?
Birkaç gün önce Finike’den bir üretici ile görüştüm, dalında olgunlaşmış portakalına alıcı bulamıyordu. 5 liraya satabilseler çok şanslılar. Bahçelerine meyvelerin dalında uzun süre kalması için herhangi bir uygulama yapmayan üreticiler, bu gidişle yerden bile toplayamayacaklar. Çünkü geçtiğimiz günlerde esen rüzgar meyveleri yere düşürmeye başladı.
Narenciye üreticisi dışında konuyu dert edinen kimse olmadığına göre, diğerlerinin de umrunda değil sanırım.
Turunçgil üretimi en fazla Akdeniz Bölgesi’nde yapılmaktadır. Sonbahar başlarında Adana’dan gelen görüntüler aslında sektörün nereye gideceğinin işaretini vermişti. Limonlar satılamamış, dalında kalmış, bahçeler sökülmeye başlanmıştı. Ardından erkenci mandarinlerde benzer haberleri görmüştük. Şimdi de portakallar aynı kaderi yaşıyor.
İHA’nın Adana’dan yaptığı habere göre üreticiler bahçede 1 TL'ye satılan mandarinin markette 20, bahçede 3 TL'ye satılan portakalın markette 45 lira olduğunu söylüyorlar.
Sebze ve meyvedeki fiyat farkına bugüne kadar bir şey yapılamadı. Narenciyede de yapılamaz herhalde. Aslında yapılacak bir şeyler olduğunu görebiliyoruz.
Narenciye üreticisi kazanamayınca bahçelerini söker, söküyorlar. Sökülen bahçelerin yerine de yeni üretim tercihleri devreye girecektir. Bazı üreticiler başka meyve türlerine geçerlerken, bazıları da sera yapacaklardır. Hiç mi hiç istemediğimiz bazıları da betona teslim edilmesi için imar peşinde koşacaktır. Haliyle, haklılar, onlar da para kazanmak isteyeceklerdir.
Peki dört gözle beklediğimiz üretim planlaması bu işe çare olacak mı?
Çare olur mu bilemiyorum. Planlama ile ilgili önemli şeylerin yapılacağının söylenmesinden bu yana çok zaman geçti. Vahit Kirişci hoca Bakanımızdı, o gitti, yeni Bakanımız geldi. Toplantılar devam ediyor… Kurullar çalışacak, kararlar verilecek, şikayetler olacak, bir de bakmışız…
Yerel seçimler yaklaşıyor. Belediye başkan adayları kıyasıya yarışacaklar. Mevcut başkanların bir kısmı da aynı görevde kalabilmek için vaat üstüne vaat verecekler. İnşallah yaz aylarında konserlere, etkinliklere harcadıkları paralar kadar çiftçiden meyve-sebze satın alıp ihtiyacı olanlara dağıtırlar.
Konsere çıkan sanatçılar seçim yatırımı oluyor da çiftçiye verilen paralar seçim yatırımı olmuyor mu?