Geçtiğimiz haftaki “Tarımımızın Sorunları Tarım Eğitimi Çıkmazında mı?” başlıklı yazımda bazı konuları satırlara dökmeye çalışmıştım. Prof. Dr. İbrahim Ortaş hocamızın paylaştığı konuyla ilgili değerlendirme mesajından da örnekler vermiştim. Bu yazımda da benzer şekilde tarım eğitimimizle ilgili temel sorunlara değinmeye devam edeceğim.
Mevcut eğitim ortamının nitelikli mühendis yetiştirilmesine hiçbir katkısının olmayacağı ifade ediliyor. Mevcut eğitim ortamı derken de sürekliliği olmayan bir tarım eğitimini görmemiz gerekiyor. Hoş, ortaöğretim ve lise eğitiminin sürekliliği var mı, alınan kararlar en fazla kaç yıl uygulanabiliyor, bu da başlı başına önemli bir sorun. Çünkü üniversitelerdeki eğitimin kalitesi oralara dayanıyor.
İbrahim hoca “Yönetim kurulu üyesi olarak ZİDEK akreditasyon sürecindeki değerlendirdiğimiz eğitim programlarından edindiğim bilgi ve görüşmelere göre hocalar ve paydaş sektörler diplomaların kalitesinden çok şikâyetçiler. Öğrencilerin çoğunluğu öğrenmenin önemini ya son sınıfta ya da mezuniyet sonrası fark etmektedir.” diyor.
Evet, ben de bu görüşe katılıyorum. Ancak ben konunun detaylı sorgulanması gerektiğini düşünüyorum. Hemen birkaç değerlendirme yapalım:
1- ZİDEK akreditasyonuna eğitimin kalitesinden dolayı mı ihtiyaç duyuldu? Sanırım bunun cevabı evet. Peki beklenen kaliteyi neden yakalayamadık? Acaba 2547 ve devlet memuru kanuna bağlı müeyyideleri işletememek bir sebep olabilir mi?
Örneğin ZİDEK sürecinde her şeyin belgelenmesi isteniyor. Yapılan şeylerin mi yapılmayan ancak yapılıyor gibi yapılacak şeyleri mi belgeleyeceğiz? Yapılmayan derslerin ya da uygulamaları bize ZİDEK yapılır hale mi getirecek? Derslerin anlatıcısı kişiler aynı kişiler değil mi? Biz bunları yapılabilir hale getirebilseydik, zaten kalite sorunumuz olmayacaktı.
2- ZİDEK akreditasyon sağlanınca beklenen kalite sağlanacak mı? Geçtiğimiz hafta ifade etmeye çalıştığım gibi ve İbrahim hocanın da altını kalın şekilde çizdiği gibi ziraat fakültelerine gelen öğrencilerin hangi sıralama ile geldiği belli. ZİDEK bu öğrenci sıralamasını değiştirecek mi? Yani biz ziraat fakültelerine bırakalım 50 binleri, 150-200 binlerden öğrenci mi alacağız?
3- ZİDEK ile ziraat fakültelerinin bütün bölümlerine ek dersler verilmesi hedefleniyor. Buradan derslerin isimlerini yazmaya gerek yok. Öğrencilerin ve öğretim üyelerinin bu derslerin her bölüm için gerekliliğinin tartışmaları devam ederken, zorlaşan ders yükünü mevcut öğrenci profili nasıl kaldıracak?
4-ZİDEK akreditasyon ile mühendis ünvanına yakışır ziraat mühendisleri yetiştirmek hedefleniyor. Dolu dolu 4 (dört) yıl ve nihayetinde ziraat mühendisi diploması verilecek. Kalite de sağlanmış olacak. Peki 7+1 sistemine geçilerek ve ders müfredatı sıkıştırılarak, yani 1 dönem staj yapılması sağlanarak bu iş nasıl başarılacak? Hem de aynı öğretim üyeleri ve aynı öğrenci profilleri ile.
İbrahim hoca paylaştığı mesajda, Namık Kemal Üniversitesi’ni değerlendirirken karşılaştıkları özdeğerlendirme raporundaki tespitlere aşağıdaki gibi dikkat çekiyor:
Ziraat mühendislerinin Fizik, Kimya, Biyoloji ve Matematik gibi temel fen bilimleri bilgilerinin yetersiz olduğu görüşüne varılmıştır.
Mezun ziraat mühendislerinin genel zirai bilgiler alanında yeterli bilgiye sahip olmadıkları ortaya konulmuştur.
Ziraat mühendisi gençlerin yeterli bilgi ve donanıma sahip olamamalarında tüm paydaşların ortak sorumluluğu vardır, ancak en önemli sorumluluk öğrencinin kendisindedir.
Genç ziraat mühendisleri tam donanımlı bir şekilde yetişmedikleri ve uygulama sonuçları da hem kendilerini hem de çevrelerini mutlu etmediği için mesleğe olan ilgi zayıflamaktadır.
Aman Allahım, 4 maddede süper 4 tespit yapılmış. Bu tespitlere sonuna kadar katılıyorum, eksik var, fazlası yok.
5- Peki, bugüne kadar anlatılan Fizik, Kimya, Biyoloji ve Matematik gibi dersler ZİDEK ile başka forma mı dönüşecek. Bugüne kadar izlenen yol devam ettiği sürece değişecek ne olabilir ki?
6- Bizler hangi öğrencilerin geleceklerine müdahil olamıyorsak, dersleri anlatacak öğretim elamanlarının görevlendirmelerine bir el atsak nasıl olur? Ziraat fakültelerine uygun ders içerikleri anlatılsa bir yerden başlamış olur muyuz? Yani ders görevlendirmesi mecburi ya da ek derse göre görevlendirme yerine, ders içeriklerine göre atama yapacağız. Fizik dersinde seranın için düşen ışığı dikkate alacağız. Ya da kimya dersinde toprak, gübre, ilaç etkileşimi vb. konular. Ya da bir dekar alana dikilecek bitki sayısını öğretebilsek!
Ders görevlendirmeleri deyince, sadece temel dersler değil ki sorunlu olan. Mesleki dersler de benzeri durumlar var… Bologna süreci ve ders içerikleri mevcut, ona göre yapılıyor, denilmesin. Şuanki mevcut durumdan bahsediyorum. Anlayan anlar…
7-Mezun ziraat mühendislerinin yeterli mesleki bilgiye sahip olamamaları birçok faktöre bağlı. Birinci derecede öğrenci sorumlu. Diğerleri bizleri ilgilendiriyor. Gençleri iyi öğretemiyoruz. Ancak acaba gençler yanlış mı yönlendiriliyor? Özel sektörün İngilizce bilen ziraat mühendislerine ihtiyacı var diyoruz, hatta sektör temsilcilerine bu konuda seminerler verdiriyoruz, sadece İngilizce bilip diploma alsanız diyenleri de görüyoruz, sonra gençler mesleki bilgilerde eksik diyoruz.
Bir de ziraat fakültelerinde bilgili ziraat mühendisleri yetiştirmek yerine İngilizce öğretmeyi amaç haline getiriyoruz. Sanki var olan İngilizce derslerini, mesleki İngilizce derslerini layıkıyla verdik!!
Sözün özü: Kağıt üzerinde kalite sağlamak yerine, gerçek kaliteyi sağlayalım, kağıt üzerine geçirelim. Alın size gerçek bir akreditasyon.