Türkiye olarak içinden geçtiğimiz süreçte gıda fiyatlarının yüksekliğinden bahsederken, konut ve kira fiyatları onun da önüne geçti.
Kazakistan’da yaşanan gösteriler ve akabinde Rus askerlerinin Kazakistan’a davet edilmesi ile zengin Kazaklar ülkelerinden ayrıldılar. Onların geldikleri ülkelerinden birisi Türkiye.
Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinden sonra çıkan savaş hala devam ediyor. Yıkılan şehirlerden kaçma imkanı olan bir nevi paralı Ukraynalılar ülkelerini terk ettiler. Onların da geldiği ülkelerden birisi Türkiye.
Ukrayna’da yaşayan savaştan kaçan Ruslar ve Rusya’nın farklı şehirlerinde yaşayan paralı Rusların cazibe ülkesi zaten Türkiye. Örneğin Ukraynalılar, ülkemizde en fazla Antalya, İstanbul ve İzmir gibi şehirlere geliyorlar.
Biz örneğimizi yaşadığımız şehir Antalya’dan verelim. Kimse kimseyi kandırmasın, artık Antalya dar gelirliler için ekonomik anlamda çekilmez şehirlerden birisine dönüştü. Kira fiyatlarına, konut fiyatlarına bakarak bunu görebiliriz.
Bir dairenin kiralama bedeli şehrin farklı yerleşim bölgelerine göre değişmekle beraber şehir merkezine yakın yerlerde 5 bin TL’nin altında daire kalmadı. 10 bin TL’ye de 20 bin TL’ye de kiralanan daireler var.
Bu yazıyı hazırlarken HABER TÜRK’de Kübra Par’ın konukları yükselen fiyatlardan konut satışı olmadığından, sahiplerinin beklediğinden bahsediyorlar. Türkiye’nin her tarafının aynı olduğunu varsayarak konuşmak yanıltıcı oluyor. Konuklardan Prof. ünvanlı birisi sanki boşluğa konuşuyor. Sanırım Türkiye’ye yeni gelmiş…
Gelin Antalya’yı inceleyin. Emlakçılarda satılık daire var mı? Satılık daireler ne kadar süre ilanda kalıyor? Daireler kimlere satılıyor?
Antalya’da satılan ve kiralanan dairelerin müşterileri Ukraynalılar, Ruslar, Avrupa ülkelerinden gelenler.
Artan kira fiyatları ev sahiplerini tahrik ediyor. Bu durumda ev sahipleri ne yapıyor? Kiracılarına çık diyorlar. Ya yüksek kira isteyerek çık diyorlar ya da kendim taşınacağım, emekli olacağım yalanıyla kiracılarını çıkartıyorlar.
Çıkan kiracı ne yapabilir?
Asgari ücretle çalışan birisi, bir öğretmen, bir akademisyen 5-10 bin TL’ye ev tutabilir mi? Daha üst kiralama bedellerini zaten kıyaslamaya dahil etmiyoruz.
Antalya’nın uzak yerleri, eskiden rağbet görmeyen yerlerin fiyatları da neredeyse şehir merkezine eşitleniyor.
İnsanlar çocuklarının okullarını yılın ortasında mı taşıyacaklar? Kazandığı parayla geçimini sağlamak için taşra ilçelere mi taşınsınlar? Örneğin Korkuteli’nden kiralamalar yapılmaya başlandı. Hadi bunu yaptılar, yol ücreti ne olacak?
Biraz birikimi olanlar kendi evimizi alalım, kira vermek yerine kredi taksiti ödeyelim deseler, uygun fiyata satılık daire bulunamıyor. 5 ay önce 500-600 bin olan dairelere artık 1,8-3 milyon TL isteniyor. Daha üst konut fiyatına değinmiyorum bile. 10 milyon TL’yi bulan daire sayısı hiç de az değil.
Biraz birikim biraz da kredi kullanılsa desek, şu an en ucuz konut kredisi veren Ziraat Bankası’ndan 700 bin TL çekseniz, geri ödemesi 12 bin TL. Bir öğretmen maaşı, bir akademisyen maaşı ile ödenebilir mi?
Emlakçılar kiralama ve satış fiyatları üzerine kendi komisyonları haricinde ekleme yapıyorlar. Müteahhitler yaptıkları evin bedelini gerçek fiyatından göstermediklerinden kredi alabilme miktarı yetersiz kalıyor.
Nereden baksak çıkmazdayız. Bu sürdürülemez bir yaşama dönmek üzere.
Devletimiz vatandaşlarını mağdur etmemelidir. Kiracısını çıkaran ev sahiplerine dur denmelidir. Fahiş konut fiyatları takibe alınmalıdır. Kurulacak bir takip sistemi ile fırsatçılara dur denilebilir.
Yahu cidden iş çığrından çıkmış... kimse önlem almayacak mı? ülke komple delirdi mi? bu maaşlarla nasıl ödeyelim bu kiraları... ev alalım desek kredi çekemiyoruz büyük miktarda para gerek kredi öncesi... kimse yok mu bu ülkede yahu dur diyecek, delirdi mi herkes?
Tüm emlakçılar ayni değil benim çalıştığım emlakçım çok çok dürüst biri ve ev sahiplerine dur demeli asıl!