Haziran ayına sarkan serin havaların son bulmasıyla birlikte Antalya’da kapı ve pencereler açılmaya başladı. Ancak evlerimizin içerisine ne yazık ki sivrisinekler de dolmaya başladı.
Sivrisinek belası sadece şehrimizin merkez ilçelerinde değil, diğer ilçe ve köylerinde de büyük sorun olmaya devam ediyor. Büyükşehir belediyesi sınırları içerisinde her yerde sorun olduğunu açıkça duyuyoruz, görüyoruz ve yaşıyoruz.
Bu satırları serin serin balkondan yazayım derken, bir yandan da sinek kovalıyorum. Bırakın ev bahçelerinde oturmayı, şehrimizin keyfi balkonlarda vakit geçirmeyi, evlerimizin içlerinde de rahat değiliz.
Kırsal kesimde bitki ve sulak alan yoğunluğu sineklerin artışına sebep olabilir diye düşünülebilir. Ancak durum hiç de böyle değil.
Muratpaşa ilçesi de aynı durumda, Kepez’de aynı durumda, Konyaaltı ilçesi de aynı çileyi çekiyor. Evlerin içerisindeki ışıklara hücum eden sivrisineklerin sesleri, uykularımızı deliyor.
Peki sivrisineklerin çaresi yok mu? Elbette var. Çaresi ilaçlama. Büyükşehir Belediyesi bu soruna bir çözüm getirmeli. Vaktinde, etkin dozda, etkili bir ilaç ile ilaçlama yapılmalıdır. Rögarlar, su birikintileri, çöp kutuları, çöplükler, şehir içi mutlaka ilaçlanmalı.
Zamanında, etkili bir ilaçlama yapılmadığını düşünüyorum. Gözlemlerimiz ve duyumlarımız bunu düşündürüyor.
Sivrisinek ısırıkları şimdilik küçük şişlikler ile geçiştiriliyor. Ya sinekler hastalık taşırsa! Dolayısıyla bu sorun acil çözülmelidir.
Metal Tozlu Zeytin Yemek Zorunda mıyız?
Yazının bu kısmında bahsedeceğim konu ana haber bültenlerinde duyurulsa insanlarımız panik olurlar. Ancak her gün yüzlerce insanın şahit olduğu, baktığı ama görmediği metal tozlu zeytin nedense dikkat çekmiyor. Nasıl mı?
Ülkemizde büyüklü küçüklü bir sürü alışveriş merkezi hepimize hizmet vermeye devam ediyor. Bir kısmı küçük market şeklinde olsa da önemli kısmı hemen her şeyi satan durumunda. Özellikle caddelerde, sokaklarda, köy içlerinde boy gösterenler tüm hızlarıyla yayılmaya devam ediyorlar.
Konuyu uzatmadan metal tozlu zeytine açıklık getirelim. Konyaaltı ilçemizde bir alışveriş merkezinde, girişin hemen yanında anahtar yapımı var. Anahtarlarını çoğaltmak isteyenler geliyorlar, hemen hizmet alıyorlar.
Anahtar çoğaltma işi yapılan alanın yanında da açıkta zeytin satışı devam ediyor. İki hizmet alanı da sırt sırta. Elini uzat, al ve ye. Koy anahtarı makineye, havaya çıkan metal tozları uçsun ve gitsin zeytin tenekelerinin, kaplarının içine düşsün.
Aynı alışveriş merkezinin bir başka şubesinde ise manav reyonlarındaki meyve sebzeler üzerine anahtar yapımından kalan tozları konuyor.
Bir cadde üzerinde çilingirlik yaptığını sonradan öğrendiğim kişinin, bahsettiğim alışveriş merkezinde söylendiğine şahit oldum. “Anahtar yapılırken çıkan tozlar nereye düşüyor? Ben de anahtarcıyım, bana da gıda ürünleri sattırırlar mı? Denetim nerede?” diyordu.
Bu tür sorunlar diğer alışveriş merkezlerinde ve pazar yerlerinde de mevcut.
Günümüzün zorunlu ihtiyacı haline gelen online eğitimlerin şova dönüştürülenlerinden fırsat kalırsa ki kalmalı, denetim yapsak olmaz mı?
İnsanlarımızın sağlıklı, huzurlu ve güven içerisinde yaşamasının en önemli gerekliliklerinden birisi DENETİMDİR.