Antalya hem üretim hem de ticareti anlamda tarım sektörünün kalbidir. Sahip olduğu ekolojik özelliklerin yanında, turizmin de kalbi olması nedeniyle tarım sektörünün kalbi burada atmaya devam edecektir.
Ülkemizde toplam yaklaşık 238,5 milyon dekar tarım alanı bulunurken, şehrimiz bunun yaklaşık 3,5 milyon dekarına sahiptir.
Yaklaşık 848 bin dekar alanda meyvecilik faaliyetleri sürdürülüyor. Sebzecilik için ayrılan pay yaklaşık 450 bin dekardır. Süs bitkileri için ayrılan pay 8 bin dekar iken tahıllar var diğer bitkisel ürünler, 1,7 milyon dekar üzerinde üretilmektedir.
Üretim alanı toplam içerisinde az gibi görünse de üretim ve ürettiği değer oldukça yüksek ve etkilidir.
Süs bitkileri, meyvecilik, sebzecilik ve yeni tarımsal faaliyetlerin etkinliği giderek artmaktadır.
Örneğin Türkiye’de üretilen 31,6 milyon ton sebzenin yaklaşık 4 milyon tonu Antalya’dan sağlanmaktadır. Ve bu üretimin ihracatta değerlendirilmesi konunun önemini ortaya çıkarmaktadır.
Ülkemizde 800 bin dekar civarında örtüaltı alanı vardır ve bunun 308 bin dekarı şehrimizdedir. Özellikle sera alanlarından elde edilen sebzelerin ihraç edilmesi, kış döneminde bütün objektifleri üzerine çekmektedir.
Ilıman iklim meyvecilik faaliyetlerinin yapıldığı Elmalı, Korkuteli gibi ilçelerimizde önemli miktarda elma, armut gibi meyveler üretilmektedir.
Akdeniz Bölgesi’ndeki narenciye üretimi açısından Kumluca, Finike, Manavgat ilçelerimiz söz sahibidir.
Son yıllarda, üretilen sebzelerin neredeyse tamamını ihraç eden topraksız üretim seraları artmaya devam ediyor.
Örtüaltı çilek ve muz üretimi gibi faaliyetler hız kesmeden devam ediyor. Süs bitkileri ihracatı denilince Antalya en başta anılan yerler arasındadır.
Aronya ve benzeri yeni meyvecilik faaliyetlerine de ağırlık verilmeye başlandı.
Antalya'mız Türkiye siyaseti için uzun yıllardır Bakan gönderen bir ilimizdir. Son dönemde hem turizm hem de Dışişleri Bakanımız vardı. Bu konuda şanslıyız.
Ancak tarım sektörü açısından tam olarak şanslı olduğumuzu söylemek zor. İl olarak bir Tarım Bakanımız olmadı. Ancak bazı ziraat mühendisi vekillerimiz oldu. Tarımımız adına çok çok etkililer miydi, sorusu biraz havada kalmaktadır.
Milletvekili Abdurrahman Başkan’ın domates ihracatına getirilen yasağın kaldırılmasında olduğu gibi elinden geleni yapmaya çalıştığını biliyoruz. Ancak tarım sektörünün kalbi Antalya'mız için ne yapsak yetersiz kalıyor.
Tarım alanlarının imara açılması denilince, tarım alanı olma vasfından hızla çıkan Kırcami Bölgesi göz önüne atılırken, portakal bahçelerimiz, muz alanlarımız, tarla bitkilerinin üretildiği topraklarımız hızla tarım dışına çıkmaktadır. Bazı yerlerde binalar dikilirken, bazı yerlerde gereksiz yol çalışmaları vb. işler yapılmak isteniyor.
Bu örneklerde olduğu gibi tarım sektörünün nefesi olacak vekillere ihtiyacımız var. Örneğin, portakal bahçelerinde resim çektirecek değil, portakal bahçelerinin azalma sebebini bilecek kişilere ihtiyacımız var.
Yeni bir seçim dönemine doğru gidiyoruz. Şehrimizden, tarımsal üretim faaliyetlerine hakim, sektörle içli-dışlı olmuş ziraat mühendisi vekillerimizin çıkmasını ümit ediyorum.
Antalya'mız bunu hak etmektedir.