Milli Eğitim Bakanlığı tarafından öğretmen atamalarında mülakat yapılmalı mı, yapılmamalı mı tartışmaları hala devam ediyor.
Mülakatın kaldırılması beklenirken MEB Bakanı Yusuf Tekin'in "İstihdam ettiğim öğretmeni görmek zorundayım." ve "Kendisini ifade edip edemediğini bilmediğim bir kişiye çocuğunuzu emanet edemem." sözleri tartışmayı biraz daha alevlendirdi diyebiliriz.
Sayın MEB Bakanımız haksız mı? Açıkçası ben de bu ifadelere katılıyorum.
Çocuğunuzun sorunlu bir öğretmenden, öğretim elamanından eğitim almasını ister misiniz?
Mülakat sonucunda torpil yapıldığı dile getiriliyor. Bu konuyu dile getirenler haklı da olabilirler. Referanslara göre ya da bazı grupların taleplerine göre atamalar yapıldığı tartışmaları da var.
Bu şekilde atama yapılmasına da itirazım var. Sınav ve mülakat adaletle yapılmalıdır. Bu sorunlu kısımlar mutlaka çözülmelidir. Her şey açık seçik, kayıtlı şekilde belirlenmelidir.
Konuya mülakattan girmişken ilave edelim. Bence daha da önemlisi psikolojik değerlendirmeler de yapılmalıdır.
Hatta konuyu daha da ileriye taşıyalım. Bütün kamu kurumlarına personel alımı yapılırken, güvenlik taraması yanında psikolojik taramalar da yapılmalıdır. Buna üniversiteler de dahil edilmelidir.
YÖK tarafından ya da üniversiteler tarafından koyulan kriterler tamamlandıktan sonra atamaya geçiliyor. Göreve başladıktan sonra da sorunlar ortaya çıkıyor.
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nda, psikolojik sorunlar atanacak olan kişinin görevini yapmasına engel olacak durumda ise atama yapılmaz deniliyor. Bu ifade akıl sağlıyla ilgili bir durum.
Diğer bazı psikolojik sorunlar da görev yapılmasını engelleyebiliyor. Örneğin, şizofren tanısı konulan kişilerin görevini tam olarak yapması beklenemez.
Görevini yapmak istemeyenler ya da işin kolayına kaçanlar çok rahat psikolojik rapor alıyorlar ve bu raporların takibi yapılmıyor. Bir suiistimal mi var, rapor gerçek mi, takibi yapılmalıdır.
Bazı maddelere bağımlı olanları sağlıklı olarak düşünemeyiz. Taciz ve benzeri zafiyeti olanları da sistem dışına çıkarmalıyız. Buna benzer birçok psikolojik durumu etkileyen sebepler var.
Bu tür insanlar kamu kurumlarında mevcut mu derseniz, yetkililerin denetimleriyle ortaya konulabilir. Ben yok diyemem…
Sonradan görevini yapamayacak duruma gelenlere de önlemler alınmalıdır.
Devlet kurumlarımızın imajı ve görevlerini yapabilmesi “güven” demektir.
Özel hava yolu şirketleri personel alımlarında mutlaka psikolojik rapor istemektedir. Hatta mülakatta bu incelemeyi sürdürmektedir. Haklılar da…
Kurumsallaşmış birçok özel firma da psikolojik duruma dair rapor istemektedir. Ya da kendileri incelemektedir. Bu tür sorunları olanları ise hemen işten çıkarmaktadırlar.
Psikolojik sorunları olanları çalıştırmayacak mıyız? Elbette bunları da düşünmeliyiz. Her işi herkese vermek yerine, işe göre görevlendirmeler yapılmalıdır.