Antik döneme ait Likya, Teke yarımadasında yer alan bir bölgenin adıdır. Bu bölgeye bağlı önemli antik şehirler bulunuyor. Patara bunlardan birisidir. Hemen yakınlarında Letoon ve Xanthos da yer alıyor. Ülkemizin turizmi açısından önemli tarihi mekanları arasında yer alırlar ve her yıl binlerce yerli ve yabancı turistin uğrak yerleridir.
Birkaç aile olarak biz de geçtiğimiz hafta Patara’ya gitmek istedik. Uzun bir yol kat ettikten sonra Patara istikametine saptık. Çok geçmeden bizi uzun bir araç kuyruğu karşıladı.
Araç kuyruğu hemen biter mi diye beklerken zaman zaman ziyaretten vazgeçmek de istedik. Görmeyenler ikna olmadığından, beklemeye razı geldik.
Işık ülkesi Likya’nın Patara’sına kavuşmak neredeyse bir (1) saatimizi aldı. Yaklaşık 3 km araç kuyruğu nihayet bitince sadece bir gişenin hizmet verdiğini gördük. Bir gişe ve bir kişi.
Giriş ücreti kişi başı 200 TL idi. Araçta kaç kişi varsa buna göre ödeme yapılıp giriliyor. Bu arada müze karta sahip olanlar ücretsiz giriyorlar. Ücret ödeme ve kart kontrolü için bekleniyor.
Yüksek ücreti ödemek istemeyenler yan tarafta bulunan gişeden ise müze kart satın almak için araçlarını park ediyorlar.
Ücreti yüksek bulup Patara’yı görmek istemeyenler ise birkaç hamle ile girişin oradan geri dönüyorlar. Bu arada yol da çok geniş değil. Dönüş için de bekleniyor.
Bu şekilde yüzlerce insanı güneş altında araçta bekletmek çok mantıksız. Var olan değerimize ulaşmak bu kadar zor olmamalı.
Patara antik kentine girişte iki tane gişe olsa bu kadar eziyet olmayacak. Bekleme sırasında canları sıkılanlar gişedeki personele tepki koyuyorlar. Bunun çaresi var ve basitken neden insanlara zorluk çıkarılıyor?
Bu arada Patara’ya gidenlerin hepsi buranın kıymetini biliyor mu derseniz bu ayrı bir konu.
Ziyaretçilerin çok önemli bir kesimi plaj için gidiyor. Antik kent için sınırlı ziyaretçi var.
Bu arada plaja gidenleri arabesk müzik çalan bir dondurmacı karşılıyor. Hiç yakışmıyor ve çevre kirliliği görüntüsü var.
Ağaç altları piknik alanı gibi.
Otopark sorunu derseniz hat safhada.
Duş kabinleri bakımsız. Kiralayan işletmenin kontrol edilmesi gerekiyor.
Bu tür sorunlar sadece Patara’da mı var. Ebetteki hayır.
Velhasıl Patara’nın plajı da güzel, caretta caretta kaplumbağaları da güzel, plajın yapılaşmaya açılmaması da kıymetli.
Ancak ülkemizin binlerce lirası ile gün yüzüne çıkarılan bu değerli antik kentin bilinçli ziyaretçileri arttırılmalı. Ve özellikle yaz aylarında, yakıcı güneş altında giriş eziyetine son verilmelidir.