Tarım sektörü, herkes tarafından konuşulabilen, herkesin her şeyi bildiğini düşündüğü bir sektör durumunda.
Her meslek dalından birileri çıkıp tarım üzerinde konuşabilirler. Sorunları masaya yatırıp kendilerince çözüm önerileri sunarlar.
Bir bakmışsınız sera üreticisi olurlar, bir de bakmışsınız en iyi portakalı üretirler. Kah tohumcu olurlar, kah gübreci, kah da çiftçi.
Sağlıklı gıda konusu denilince, ohoooo çoğu kesim de en iyisini bilir. Her nedense tarımı tarımcıya bırakmıyorlar.
Son yıllarda ve özellikle korona virüs salgınından sonra tarım arazilerinin korunması ise gündemden düşmüyor.
Bütün toprakları sözel olarak ekip dikiyoruz. Topraklarımızı da sözüm ona koruyoruz.
Örneğin, Antalya’da Kırcami Bölgesi sürekli konuşulan ve artık bölge sakinlerini gına getirtmiş bir konu.
İmar planı iptalleri, kurullar, mahkemeler, görüşmeler falan filan derken en son tapular dağıtılıyordu. Bir de baktık Muratpaşa Belediyesi’nin açıklaması her şeyi yine alt üst etmiş durumda.
Belediye’den yapılan açıklamaya göre Antalya 2. İdare Mahkemesi, Kırcami'nin parselasyon planlarına ilişkin iptal ve yürütmeyi durdurma kararı vermiş. MuratpaşaBelediyesi’nin basına yansıyan açıklamasına göre tamamen hukuka aykırı olan iptal ve yürütmeyi durdurma kararı.
Bölge halkı şaşırdı mı bu duruma derseniz, tabiki hayır. 40 yılı aşkın devam eden yap-boz işleri sinirleri geriyor. Gergin sinirlilerden ki sayısı hiç de az değil, her kesim nasibini alıyor.
Daha öncede yazdım. Ben Antalyalıyım. Bir tarımcıyım. Kırcami Bölgesi’ni de bilirim. Her hafta mutlaka bölge içerisinde olurum.
Kırcami Bölgesi’nin mevcut haliyle korunmasını isteyenlerin bir kısmı, kahvaltılık mekanları, restoranları, kır düğünü mekanlarını, trafik ışıklarına yakalanmadan ara yolları mutlaka kullanmışladır. Yani keyif sürdüğünüz buralarda yaşayanlar keyif süremiyorlar.
Kimler kimler adına şikayetçi oluyorlar, ben bilemiyorum.
Şikayet amacınız tarım arazilerini korumak ise lütfen samimi olun. Başınızı kaldırın ve şehir merkezine yakın yerlerden itibaren Antalya içine ve çevresine lütfen iyi bakın. İyi bakın ama görmek için bakmalısınız.
Daha önce yazdık, yine yazalım. Altıntaş’ı gidip görmelisiniz. Altınova Mahallesi sizleri bekliyor. Aksu ilçesi ve mahallelerini gördünüz mü? Döşemealtı’na bir gidiverin. Hem de Selçuklu Kervansaraylarını kültürel gezi ile keşfedebilirsiniz.
Antalya’dan ilçelerine ilerledikçe tarım arazilerini binalara teslim olduğunu görebiliriz. Yeni imar planlarını, teşebbüslerini bulabiliriz.
Geçtiğimiz hafta sonu Kumluca ve Finike ilçelerindeydim. İmar planı yapılmış bir yerde, önceden satın alınmış arazilerde yapılan parsellerin yüksek ücrete satılmaya başlandığı konuşuluyor.
Peki, bu parseller neden mi değerlenmiş? Yollar geçeceği için. Yollar ise narenciye bahçelerinin içinden, sera alanlarını yıkarak gelip geçecek. Yani tarım arazileri yok edilecek.
Samimi olanları Kırcami dışına bekliyoruz. Hep birlikte tarım arazilerini koruyabiliriz.
Bir de şikayetçi STK’lar ve yöneticilerini seyredenler var. Sizleri de samimiyete bekliyoruz.
Doğuyaka, topçular, mehmetçik bölgeleride komple tarım arazisi ve sera. Kırcami için bu durum pek söylenemez.