5488 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesinde yer alan “bitkisel üretimle ilgili destekleme ödemelerinde çiftçi kayıt sistemi” ibaresi “destekleme ödemelerinde Bakanlıkça belirlenen kayıt sistemleri” şeklinde değiştirilmiştir. Bu değişikliğin nasıl çalışacağını göreceğiz. ÇKS’den vazgeçildiğine göre olumsuz işleyen yönlerinin olduğu biliniyordur. Bu durumda yeni kayıt sisteminin sorunsuz çalışması sağlanmalıdır.
Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu’nun 8/K maddesine eklenen bir kısımda “Hazinenin özel mülkiyetinde veya Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan tarım arazileri hariç, mülkiyeti gerçek ve tüzel kişilere ait olup, hisselilik, mülkiyet ihtilafı, parçalılık, tarımsal faaliyete son verilmesi, göç veya başka bir sebeple üst üste iki yıl süreyle işlenmeyen tarım arazilerini tespit ederek, ekonomiye kazandırılması ve kamu yararına kullanılması için bu arazileri kira geliri arazi maliklerine ait olmak üzere ve arazinin vasfının değiştirilmemesi şartıyla sezonluk olarak rayiç bedelden aşağı olmamak üzere kiraya verir.” ifadesi yer alıyor.
Tarım topraklarının boş kalmaması adına güzel bir karar. Fakat iki yıl sonra arazinin Bakanlıkça hemen kiraya verilmeye çalışılması yerine, toprak sahibinin uyarılması, eğer toprak boş duruyor ise sebebinin incelenmesi, hissedarların başına buyruklukları buna sebep ise bu sorunun çözümüne yardımcı olunması daha makul bir uygulama olacaktır.
Eğer keyfiyetten boş bırakılıyorsa ve bu durum üzerimde gelir elde edememe riski etkiliyse, uygun destekleme modeli çözüm olacaktır. Eğer tespit eder etmez STK, şirket, kişi vb. kiralamalara baş vurulursa, bir de bu kararlar içerisinde arka kapı çözümlerinin varlığı hissedilirse yeni sorunlar ortaya çıkabilir.
Türkiye’de tarım sektörünün önemli sorunları arasında, üretim planlamasının tam olarak hayata geçirilememesi en başta gelmektedir. Yapılan bu düzenleme ile gerçek manada bir üretim planlamasının sağlanmasını diliyorum.
Tarım topraklarının boş bırakılmaması kendi kendime yeten ve ihraç eden bir ülke olmamız için çok önemli bir konudur. Ancak topraklarımızın boş kalmasının esas nedenlerden birisi üretim girdilerinin aşırı yüksekliğidir. Bir diğeri ise köylerimizin boşalmasıdır.
Türkiye’mizin geleceği için topraklarını bırakıp şehirlere göçen insanlarımızın geri dönüşünün sağlanması çok önemlidir. Bunu yaparken yaşlanan tarım nüfusunun gençleştirilmesine dikkat edilmelidir. Tarım sektöründe yapacağımız devrimin içerisinde bunlar mutlaka olmalıdır.