Bu hafta Antalyaspor-Başakşehir maçını maalesef tribünden izleyemedim. Bunun sebebi Beşiktaş maçında yaşanan olaylardı. Fenerbahçe, Galatasaray, Trabzonspor maçlarında olduğu gibi tribünler Beşiktaş maçında da dolmuştu.
Antalyaspor taraftarı olarak biliyoruz ki bu tür maçlardaki kalabalığın kahir eksenini büyük takımların seyircilerİ oluşturuyor.
Maçın ikinci yarısında Beşiktaş’ın öne geçmesiyle tribünlerde gerginlikler olmaya başladı. Hakemin tutumunun eklenmesiyle sahaya su atıldı. Bazı kendini bilmezler küfrettiler. Gerginliklerin başlamasıyla birlikte elinde kamerası olan resmi görevliler seyircileri çekmeye başladılar. Bazıları tribünlere geldiler ve çekimlerini orada yaptılar.
Maçın ardından bir sonraki maçta ceza almamız kuvvetle muhtemel diye düşünmüşken, acı gerçekle Başakşehir maçında karşılaşmış olduk.
Passolig uygulaması başladığından bu yana, seyirciler neden topluca cezalandırılıyor diye sorguluyorum. Aradan geçen onca zamana rağmen hala topluca ceza yemeye devam ediyoruz.
Ligimizin dört büyük takımın maçlarına olan ilgi belli. Bu maçlarda gelen seyirciler o takımların taraftarı. Her ne kadar Antalyaspor passolig kartına sahip olsalar da gerçek bu.
Herhangi bir olay karşısında, ellerinde kameralı görevliler, saha kenarından ve tribünlerden insanların görüntülerini çekiyorlar. Saha kenarından tribünlerden su atanları görebiliyorlar. Tribünleri gösteren diğer kameralarda da görüntüler var.
Tribünlerde spor güvenliği polisleri yer alıyor. Resmi güvenlik personellerinin yanında özel güvenlik çalışanları da bulunuyor. Bütün tribünlere bakıldığında, turuncu renkli özel güvenlikler ile yeşil yelekli spor güvenliği polislerinin azımsanmayacak sayıda olduğunu anlarız.
Bu kadar önleme rağmen, neden 3-5 tane densiz bulunamıyor?Neden su atan kişiler, küfreden terbiyesizler cezalandırılmıyor da neden yüzlerce kişiye ceza veriliyor.
Örneğin Beşiktaş maçında Batı Alt D tribünlerinin tamamı cezalıydı. Ben D bloktayım. Önümde spor güvenliği var. Maçın başında Beşiktaş futbolcularının resimlerini çekiyordu. Hemen yarım metre karşısında özel güvenlik vardı. Yürüme merdivenin her iki tarafında yukarıdan aşağıya spor güvenliği ve özel güvenlikler vardı.
Bu görevliler bizimle beraber maç izliyorlar, küfür olayında, su atma olaylarında yerlerinden kalkmıyorlar bile. Eğer görev yapmaları sadece oturmak ise maça gelmesinler, takımımız bu biletleri satsın.
İnsaf… Suçluları belirlemek ve cezalandırmak yerine, topluca ceza artık gına getirdi.
Antalyaspor tribünleri yıl boyunca sorun çıkarmıyor, 4 büyük takım maçında mı sorun çıkarıyor? Başka takım seyircilerinden dolayı mağdur olmak istemiyoruz.
Antalyaspor Kulübü yetkilileri; özellikle büyük takımın seyircilerine diğer kısımlardan bilet satılmasını istemiyoruz.
Eğer tek passolig olduğu için ayırt edemiyoruz diyorsanız, eğer takımın bilet satması gerekiyor, başka türlü tribünleri dolduramıyoruz diyorsanız, o zaman şu önerilerimi değerlendirebilirsiniz.
Bir yıl boyunca maça gelen kişiler passolig üzerinden kontrol edilebilir. Dört büyük takımın maçlarının dışında devamlı maçlara gelenler mutlaka Antalyaspor taraftarıdır. Gerçek Antalyasporluyu bu şekilde ayırt edebilirsiniz.
Bir yıl boyunca daimi olarak maça gelenlere daha ucuz kombine ile ayrıcalık sağlanabilir. Hatta geldikleri maç sayısına göre sınıflandırma yapılabilir. Buna göre fiyatlandırma yapılır. Sadece büyük takım maçına gelenler kombine almak isterse de daha pahalıya satın alırlar.
Kendi seyirciniz bunu hak etmiyor mu? Bu şekilde kombine satışlarının artacağını da düşünüyorum.
Gelecek sezonda haksız cezalara karşı tedbir alınmalıdır. Daha fazla Antalyaspor taraftarını tribünlere getirmek için çalışılmalıdır.