Sebzeleri farklı şekillerde sınıflandırılabiliyoruz. Tüketim şekillerine göre sınıflandırılırken yaprağı tüketilen sebzeler diye de bir gruplama yapılıyor. Bunlara halk arasında “yeşillik” ifadesi kullanılıyor. Bu sınıflandırma içerisine şu sebzeleri dahil ediyoruz.
Lahana, kırmızı lahana, Brüksel lahanası, ıspanak, tere, roka, marullar, pazı, dereotu, nane, fesleğen, semizotu vb.
Bunların dışında pırasa, taze soğan gibi kök ve yumruları tüketilenler içerisinde yer alan sebzeler de var ve bunların da yaprakları tüketiliyor.
Yaprağı tüketilenlerin bazılarının üretim miktarlarına göz atalım. Lahana 660 bin ton civarında bir üretime sahip. Kıvırcık marul 250 bin ton civarında üretilirken, maydanoz 100 bin ton civarında piyasaya arz olunuyor. Dereotu ve tere 10 bin ton civarında iken, roka 40 bin ton kadar üretilebiliyor.
Bu üretim değerleri Türkiye İstatistik Kurumu’nun 2022 yılı rakamları. Aslında kayıt dışı üretim olduğundan, yapılan üretimin bunların üzerinde olduğunu tahmin ediyoruz. Yani tüketicilere sunulan daha fazla ürün var, diyebiliriz.
Ülkemizde yaprağı yenilen sebzelerde günden güne tüketim alışkanlığı artıyor. Her ne kadar üretim rakamlarına yansımasa da bunu görebiliyoruz.
Bu tür sebzelerden üreticilerin elde ettiği kazançlar, bazı üretim dönemlerinde oldukça tatminkar. Yani üreticileri kazanıyor.
Üreticiler ile görüşüldüğünde onların temel bir sorunu var. Yaprağı yenilen sebzelerde görülen hastalık ve zararlılara karşı ruhsatlı pestisit sıkıntısı bulunuyor.
Fungal hastalıklara, böceklere karşı kullanabilecekleri ilaç sayısı çok az. Bu durumda diğer sebzelerde kullanılan tarım ilaçlarına başvuruyorlar.
Hal böyle olunca zaman zaman denetime takılıyorlar. Kalıntı tespit edilmesi halinde ceza kesiliyor. Ceza yiyen üretici de bir daha örnekleme yaptırmak istemiyor.
Çiftçiler kalıntı analizi sonrasında çıkan aktif maddeyi kullanmadıklarını söyleyerek itiraz etmek isteseler de başvuru ücreti yüksek. Bu durumda kabullenmek durumunda kalıyorlar. Kendilerini ispat etmeleri de zor.
Genelde ruhsatsız ilaçların kullanıldığının altını da çizmek gerekiyor.
Bu tür sebzelerdeki ruhsatlı ilaç sorununun çözülmesi gerekiyor. Belki de gerçek üretim değerleri kayıt altına alınırsa, tarım ilacı üreticileri ruhsatlama çalışması yapabilir.
Zira üretim planlaması ile ilgili çalışmalar var. Planlama yaparken bu tür konulara da dikkat edilmesi, sorunların çözülmesi gerekiyor.