İşletmeler kar elde etmek amacıyla kurulurlar. Faaliyetlerini kar elde etmek amacıyla sürdürürler. İşverenler, ekonomik özgürlük kapsamında işletmelerini büyütme, küçültme açma-kapama kararlarını alıp uygulama haklarına sahip.
Ekonomik kriz dönemlerinde işletmeler küçülmeye giderek işçi çıkarmaları yapabiliyor. Kuşkusuz işverenlerin temel gayesi işçisinin işsiz kalması olmayıp işletmesinin ayakta kalması ve faaliyetlerini yürütebilir olma arzusudur.
İŞVERENİN SÖZLEŞMEYİ DERHAL FESİH HAKKI VAR
İşverenler işçi ile aralarındaki iş sözleşmesini tek taraflı olarak her daim fesih edebilir. (İ.K. 4857/ 25.madde) Sözleşmesinin feshinde haklı neden/ler var ise işçiye tazminat ödenmez. Sözleşmenin feshinde haklı neden olmaz ise işveren tazminat ödemek zorunda.
Feshin geçerli bir sebebe dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir (İ.K. 4857/20 madde)
İŞÇİNİNDE SÖZLEŞMEYİ DERHAL FESİH HAKKI VAR
İşçinin de işveren ile arasındaki iş sözleşmesini haklı nedenlerin varlığı halinde derhal fesih hakkı bulunmakta. (İ.K. 4857/24.madde)
İşçide sözleşmeyi haklı nedenle fesih ettiğini ispat etme yükümlülüğü var. Haklı nedenle yapılan fesih neticesinde işçinin tazminat hakkı var.
İŞÇİ İŞE İADE DAVASI AÇABİLİR
İş sözleşmesi feshedilen işçi, fesih bildiriminde sebep gösterilmediği veya gösterilen sebebin geçerli bir sebep olmadığı iddiası ile fesih bildiriminin tebliği tarihinden itibaren bir ay içinde iş mahkemesinde dava açabilir. (...) (1) taraflar anlaşırlarsa uyuşmazlık aynı sürede özel hakeme götürülür. (İ.K. 4857/20 madde)
EKONOMİK KRİZ DÖNEMLERİNDE DURUM
Ekonomik kriz dönemlerinde yasal durum aynı olmakla birlikte, bu dönemleri mutad dönemlerden farklı kılan özel durumlar var. Bir taraftan ekonomik kriz ile mücadele ederek gemisini kurtaracak işveren, diğer taraftan kendi kusuru olmasa bile ekonomik krize nedeniyle işsiz kalacak işçi.
İşsiz kalan işçinin her zaman olduğu gibi işe iade davası açma hakkı var. Ancak işe iade davası açılması halinde işçi işten haksız yere çıkartıldığını ispat etmeli.
İŞLETMEDE EKONOMİK KRİZİN VARLIĞI İSPAT EDİLMELİ
İşveren ekonomik kriz nedeniyle işçisini işten çıkartacak ise işletmesinde krizin varlığını ispat etmek zorunda. Eğer işçi işe iade davası açar ve işveren durumu ispat edemez ise işçiyi tekrar işe başlatmak zorunda. Başlatmaz ise yasa ile belinlenmiş olan tutarlarda tazminat ödemek zorunda.( İ.K. 4857/21)
YARGITAY’IN GÖRÜŞÜ
Yargıtay 9.Hukuk Dairesi’nin 28.11.2017 tarih ve 2016/31276 E ve 2017/19166 Kararına göre ekonomik kriz nedeniyle işten çıkarmalara gitmeden önce işverenin öncelikle bazı tedbirler alması, sonrasında sözleşmeyi fesih etmesi yönünde.
“Öncelikle fazla çalışma ve genel tatil çalışmalarının düşürülmesi, vardiyaların azaltılması, yıllık izinlerin kullandırılması, gerekirse işçilerin ücretsiz izne çıkartılmaları ve kısa çalışma uygulamasına gidilerek kısa çalışma ödeneği talebinde bulunulması gibi tedbirleri fesihten önce uygulamalıdır.”
“Ancak feshin geçerli nedene dayandığının kabulü için feshe son çare olarak başvurulması, feshin kaçınılmaz olması gerekmektedir.”
Sonuç olarak; ekonomik kriz nedeniyle zor duruma düşen işveren tasarrufa gidebilmek için bir kısım işçisinin iş sözleşmesini geçerli sebeple feshedebilir. Bu durumda işçilerin tazminat hakları verilmeli.
İşveren işe iade davalarına karşıda fesihten önce son çare ilkesi uyarınca; diğer tedbirlerin de denendiğini ve sonuç alınamadığını işveren ispatlamak zorundadır.