Bana göre Türkiye'mizin en önemli problemlerinden birisi de denetimdir. Hangi konuda, hangi alanlarda denetim diye sorgulamaya gerek yok. Her alanda denetim. Buna çok ihtiyacımız var. Ben de dahil olmak üzere herkes, her kurum görevini yapmalıdır. Yapmayanlara gerekli yaptırımlar uygulanmalıdır.
Bu kadar sıkı denetim ile demokrasi olur mu demeyelim. Herkesin duyarsızca hareket etmesi ve bu duyarsızlığın sonucu kişilere ve nihayetinde Türkiye'mize zarar veriyorsa, herhalde bu da demokrasi değildir.
Bahsettiğin denetim, kimin ne yaptığıyla ilgilenmek değildir. Kim, hangi işte veya görevinde nasıl bir suç işliyor, haksızlık yapıyor, başkalarına zarar veriyor, bunun denetimi.
Bu konuda yazacak ve söyleyecek çok şeyimiz var. İnşallah aklımız erdiğince paylaşmaya çalışacağız.
Bu haftaki DENETİM ile ilgili konumuz piyasa fiyatları. Malumumuz piyasada fiyat istikrarıyla ilgili sorunlarımız var.
Dolar, Euro ve Sterlin gibi yabancı paralar değer kazanırken liramız değer kaybetmeye devam ediyor.
Haliyle enflasyon da sürekli artış eğiliminde.
Döviz fiyatlarındaki artışa paralel olarak iğneden ipliğe her şeye zam geliyor.
Kovid dönemi ve sonrasında da bu tür hareketlilikleri görmüştük. Bazı ürünleri raflardan alıp depolara sakladıklarını öğrendik. Mümkün değil, falan filan demeye gerek yok. Ayçiçeği, tuvalet kağıdı en basit örnekler.
Ayçiçek yağındaki fiyat artışları hızla yükselince neler oluyor diye sorguladık. Birkaç market baskını, cezalar…
Dolar hızla arttı, fiyatlar da arttı. Dolar biraz düştü, fiyatlar düşmedi. Neden düşmüyor dedik, dedik, sadece dedik. Kimse ilgilenmedi. Ya da yeterince ilgilenilmedi.
Ayçiçek yağındaki ya da bazı ürünlerdeki fiyatlarda hafif geri çekilmeler bana göre düşme diye değerlendirilmemeli. Zamlarla daha fazlası zaten konulmuştu diye düşünüyorum.
Hemen en basit bir ürün üzerinden yeni bir örnekleme yapalım. Damacana sular.
Damacana suların fiyatını hiç sorguladık mı?
Daha önceki dolar hareketliliğinde fiyatı hızla arttı. Petrol fiyatlarının artışı da eklenince zamlanmaya devam etti. Dolar 25 lirayı görünce bazı damacana suları 39 lira, bazıları 35 lira oldu.
Dolar bir süre ne düştü ne de arttı. Elektrik ve su fiyatları da artmadı. Seçim sürecinde maliyete sebep olabilecek her şey neredeyse sabit kaldı denilebilir.
Petrol fiyatlarında düşme oldu. Damacana su da hiç düşme olmadı. Taktik olarak birkaç günlük geri çekilir gibi yapılmasına ikna olmak zor.
Şimdi döviz fiyatları tekrar hareketlendi. Dolar 23 liranın üzerinde seyrediyor. Damacana su fiyatları da zamlanmaya başladı.
Diğer ürünlerin piyasa fiyatları da hızla tepki gösteriyor. Düşerken görülmeyen tepki artışı bekliyormuş.
Bu aralar asgari ücret, memur ve emekli maaşlarına yeni iyileştirmeler gelmesi bekleniyor. Zamların da gelmesi bekleniyor.
Şimdi burada haksızlık yok mu? Bu nasıl bir tahterevalli?
Lütfen bu zor zamanlarda halkımızı yalnız bırakmayalım.
Fiyatlandırma konusunda usulsüzlük yapanları bulalım. Fahiş fiyatları uygulayanlara gerçek manada göz açtırmayalım. Fiyat oluşumlarının takibini maliyet artışları üzerinden an ve an takip edersek, kimlerin ne yaptığı ortaya çıkacaktır.
Unutmayalım, halkın yanında olması gerekenler vekilleridir.