Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sakarya’da iki gün önce yaptığı konuşmada, CHP’yi kastederek;
“Yaptıkları kongrenin üzerindeki şaibeleri, aday belirleme sürecindeki kirli pazarlıklar ve vahim iddialar izledi” dedi…
CHP Kurultayı ile ilgili onca iddia havada uçuşmasaydı Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu açıklamalarını sıradan muhalefete yüklenme olarak kabul edecektim ama bu düzeyde bir makam “Kurultay şaibelerinden” söz ediyorsa ortada ciddi bir durum vardır.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu ifadelerini dinleyince bir anda geriye doğru bilgilerimi, 3 gün boyunca yerinde izlediğim Kurultay ile ilgili iddiaları yeniden kontrol etme gereği hasıl oldu.
Kurultay sonrası yazılan yazıları, ortaya atılan iddiaları, sosyal medyada dolaşan ifadeleri toparladım ve konuyla ilgili olan birkaç kişiye telefonla ulaştım.
Cumhurbaşkanının sözünü ettiği “şaibeler” ile ilgili elde ettiğim bilgilere ve iddialara göre tablo şöyle;
Her şey Erkan Çakır’ın iddiaları ile başladı.
Tv 24’ün 8 Ocak 2024 tarihli internet sitesindeki habere göre; CHP Muş eski İl Gençlik Kolları Başkanı olan ve Kurultayda İmamoğlu ile birlikte kol kola salona giren Erkan Çakır, Kurultay sonrası yaptığı açıklamada “Kurultayda para dağıtıldığını” iddia etmişti…
Daha sonra X’deki açıklamalarında Kurultayla ilgili olarak şu ifadeleri kullanmıştı.
“Rüşvetin belgesi olmaz ama şahidi olur, o da benim” demişti.
Keza aynı açıklamada Bursa İl Başkanı Nihat Yeşiltaş’ın da ismini kullanınca dananın kuyruğu kopmuş…
Bursa İl Başkanı, bu sözleri üzerine Erkan Çakır hakkında suç duyurusunda bulunmuş.
Bunun üzerine Çakır’ın ifadelerini alan Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı, daha sonra iddialarla ilgili olabilecek devletin tüm kurumlardan konu ile ilgili bilgi ve belgeleri istemiş.
Toplanan belgeler ve görüntüler konuyu “iftira boyutundan” bambaşka bir safhaya sürükleyince, olayın geliştiği yer Ankara olmasından dolayı Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı “görevsizlik” kararı vererek hazırlık dosyalarını, toplanan belge, görüntüler ve bilgileri “Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına” göndermiş.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına dosyanın muhteviyatı ile ilgili bilgi almak için başvurulması üzerine Savcılık “dosyaya erişim engeli” kararı alır.
Anlaşılan o ki, Bursa İl Başkanının, Erkan Çakır’ın kendisine iftira ettiği iddiaları, yapılan araştırmalar ve ortaya konan belge ve bilgiler üzerine “Kurultayla ilgili şaibe ve iddiaları araştırma safhasına” dönüşmüş durumda.
Olay basit iftira davasını aşarak öylesine vahim noktalara doğru ilerlemiş olmalı ki seçim süreci içinde herhangi bir spekülasyona yol açılmaması için savcılıkça erişim engeli konulmuş…
Konuyla ilgili Kılıçdaroğlu’na ulaşıp ellerinde başka bilgi ve belgeler olup olmadığını öğrenmek istedim ancak Kılıçdaroğlu’na bu konuda ulaşmak mümkün olmadı.
Kaldı ki, Kılıçdaroğlu’nun elinde benzer iddialarla ilgili herhangi bilgi ve belge bulunsa bile partsine zarar vereceği endişesi ile bunu asla kimseyle paylaşmayacağını iyi biliyorum.
Cumhurbaşkanı makamı gibi en üst düzeyde “şaibeli kurultaydan” söz ediliyorsa sanırım 1 Nisan’dan sonra Türkiye siyaseti çok önemli gelişmelere gebe demektir.
“Özgür Özel ve Genel Merkez ekibi” bu iddialardan arınacak belge ve bilgileri hızla kamuoyu ile paylaşarak bu şaibelerden arınmalıdır.
Son cümlenize katılıyorum. Makamın sözlerini fazla çok fazla önemsemiyorum; çünkü her zaman doğru söylemeyebiliyor.