Geçtiğimiz Cumartesi günü imar kriziyle boğuşan Kırcami Bölgesine uğradım. Bazı tanıdıklarımla görüşme fırsatım oldu. Bölge sakinleri imar bekledikleri için yenileyemedikleri seralarında yeşillik sebzeleriyle uğraşıyorlardı. Bazıları maydanozlarına bakım yapmaya çalışırken, bazıları ne olacak bizim marulun hali diyordu. Bazı üreticiler de emek harcayarak ektikleri bitkilerini satamadıkları için sökmeye başlamış.
Örneğin bir üreticinin dereotu ektiği serasını sürdüğünü gördüm. Yemyeşil dereotlarını toprağa karıştırıyorlardı. Neden böyle yaptıklarını sorunca “para etmiyor, alıcı bulamadık, biz de sürüyoruz” dedi. Bir başkası ise “marul piyasası birden çöktü, bu gidişle sökeceğiz” diyordu.
Yani tarlada alıcı yok. Hava sıcaklıkları hala yüksek gidiyor. Arz fazlası da olabilir. Bunları anlayabiliyoruz. Ucuza alınır ve ucuza satılır diye düşünüyorum.
Peki markette bir bağ dereotu kaç liraya satılıyordu dersiniz? Şirinyalı Mahallesinde bulunan File Market’e uğramıştım. Sebze reyonunun yanında geçerken bir bağ dereotunun 9.95 TL’ye satıldığını görünce şaşırmadım dersem, yalan olur. Size resmini sunuyorum.
Bu konuya Ziraat Odaları Birliği Başkanı Sayın Şemsi Bayraktar’ın açıklamalarıyla bir başka açından yaklaşalım. Ekim ayında üretici ile market arasındaki fiyat farkı %683 olmuş. Hem de limonda. Çukurova’da limonlar dalında 1 liraya zor satılıyor. Ama muazzam bir fiyat farkı var. Maydanozun tarla ile market farkı ise %200.
Bu fiyat farklılıklarının birçok sebebi var. Ancak nereden bakarsak bakalım fark çok fazla. Bu farklılığın önlenememesinin sebebi ise bana göre uygun ve zamanında denetim yapılamaması. Üretim planlaması belki de esas faktör ama bu istatistik verileri içerisindeki planlama bize ne kazandırır, belirsiz. Bunu zamanla göreceğiz.
Merak ettiğim bazı sorular var.
Çıkarılması düşünülen yeni hal yasasında market zincirlerinin doğrudan üreticiden mal alamayacağı ifade ediliyordu. Peki doğrudan üreticiden mal alırken fiyatları kontrol edebildik mi ki halden alınca kontrol edeceğiz?
Üreticiler hale sebze-meyvesini satıp komisyon vermekten kaçındıkları için tarladan pazarcıya ya da marketlere satış yapmak istiyorlar. Yani aslında daha ucuza satıyorlar.
Market ya da pazarlarda bu ucuzluk tüketiciye yansıtılıyor mu? Elbette ki hayır. Pahalı alınca daha pahalı satılmayacak mı?
Yukarıda verdiğim örnekte 500 metre ötesinde sökülen dereotlarını ucuz alıp ucuz satabilecekler bunu neden yapmıyorlar? 1 liraya alıp 2 liraya satsalar %100 kazanç elde edecekler.
Hallerde açıklanan fiyatlar yüksek olsa da çiftçiler zaman zaman alıcı bulamıyor. Fiyat yüksek ama alıcı yok.
Zincir marketler üreticilerden, yani tarladan ürün alırken doğrudan kendileri mi alıyorlar, yoksa aracı başka bir firmayı mı kullanıyorlar? Aracı olarak kullanılan firmalara ortaklıkları var mı? Kaç tane aracı firma kullanabiliyorlar?
Hem çiftçiyi, hem tarımsal girdi temini yapanları ve hem de nihai nokta olan tüketicileri düşünmeliyiz. Herkes hak ettiği kazancı elde etmelidir. Bu sorunların çözümü mutlaka bulunmalıdır.