Gündelik sosyal hayatta, siyasette, sanat ve kültür hayatında çok hızlı ve beklenmedik gelişmeler inanın baş döndürücü…
Konyaaltı sahilinde bir ceset daha bulundu…
1 ay içinde 10’u aşkın ceset sahile vurdu ve ilginç tarafı cesetlerin vücut bütünlüğü yok…
Valilik tarafından cesetlerin Suriyeli bir göçmen botunun batması sonucunda sahillerimize vuran cesetler olduğu yönünde bir açıklama yapılmıştı.
İşin ilginci cesetlerin Suriyeli oldukları ayakkabılarından ve elbiselerinden teşhis edilmesiydi.
Bu konuda kamuoyunu tatmin edici kimlik tespiti ve Adli Tıp sonuçları da açıklanmadı henüz.
Ceset haberi geldiğinde bu kez de İçişleri Bakanlığının “Kafes 39” operasyonu ile Antalya’da bulunan Soner Tayyar isimli kişinin elebaşı olduğu bir çetenin çökertildiği haberi düştü.
Yine Manavgat merkezli bir operasyonla da şantajcı ve uyuşturucu ile ilgili bir çete daha çökertildi.
Ne yazık ki önceki Bakan döneminde Türkiye adeta yerli ve yabancı çetelerin, uyuşturucu baronlarının cirit attığı bir ülke konumundaydı.
“İçişleri Bakanı Yerlikaya’nın” göreve gelmesiyle birlikte sayısını unuttuğum yüzlerce operasyonla yerli ve yabancı bir çok çete çökertildi ve halen de sürüyor bu operasyonlar.
Bunu Antalya’da da hissetmemek mümkün değil.
Ancak şeytan sürekli aklımı çeliyor ve şöyle bir soruyu kafamın içinde dolaştırıp duruyor…
“Acaba diyorum, sahile vuran cesetlerin çökertilen bu yerli ve yabacı çetelerin iç hesaplaşması ile bir bağlantısı var mıdır?”
Her ne şekilde olursa olsun, bu operasyonlarla halkın huzuru ve güvenli yaşama hakkına sahip çıkılması bence övgüye değerdir…
***
Bu arada çete ve saldırganlık meselesinin siyaset sahnesine kadar uzamış olması oldukça üzücüdür.
Siyasi hesaplaşmaların ve kara para aklamalarının çetelere ihale edilerek siyasi rant elde edilmesi, 22 yıllık AK Parti iktidarının özellikle son 10 yılında geliştirdikleri sistemin sonucu olduğu bir hakikattir.
Bu konuda kimilerinin gözleri öylesine kararmıştır ki partilerin seçilmiş yöneticilerine silahlı saldırı düzenlemeye kadar uzamış durumda.
Son örnek, İYİ Parti’nin GİK üyesi ve milletvekili adayı Ayşen Kurt’un kocası Yahya Kurt’un, eşinin siyasi geleceğinin önünü açmak için Manavgat İlçe Başkanını öldürtmek için girişimde bulunması iddiası…
Ey rant, nelere kadirsin…
İnsanları öldürtüyorsun, Gürsel Tekin gibi 40 yıl hizmet verdiği partisinden istifa ettiriyorsun, parayla kurultaylar aldırıyor, milletvekilliği ve belediye başkanlığını parayla ihaleye çıkartıyorsun, suikast yaptırtıyorsun, itibarsızlaştırıyorsun, yerlerde süründürüyor, göklere çıkarıtıyorsun, anayasa, yasa tanımaz hale getirebiliyorsun, eşleri boşandırıyor çocuklarını düşmanlaştırıyorsun, bin yıllık dost insanları kanlı-bıçalı yaptırıyorsun, doğayı, tarihi, yeraltı kaynaklarını, denizleri gölleri akarsuları, ormanları tahrip edip paraya tahvil ediyorsun…
Bu sürdürülebilir bir sistem değil…
Sayın Cumhurbaşkanı ve AK Partili kurmaylar muhalefetle birlikte bu ahlaki çöküşü durdurmalı ve daha insani değerlere dayanan bir sisteme evrilmelidirler…