Son yıllarda CHP, siyasi önermeleri ile yahut memlekete dair makro projelerle konuşulmuyor ve daha çok kadın mebuslarının şovları ve şamataları ile gündem yaratıyor. Artık uzunca bir süre CHP hakkında yazmak istemiyordum, ancak o denli boş işlerle uğraşıyorlar, o denli saçma sapan işlerle gündem oluyorlar ki, ilgisiz kalmak ne mümkün. Bu yazımızda CHP’nin son dönemde “meşhur” olan kadınları üzerine kelam edeceğiz ve herhalde “en meşhuru” ile başlamak uygun olur.
Aylin Nazlıaka
Elbette Aylin Hanım iki dönemdir, hatta 7 Haziran-1 Kasım aralığını da dönemden sayarsak üç dönem, CHP Ankara mebusu. Herhalde son yılların “en medyatik” CHP mebusu desek yalan olmaz. Güzel bir kadın mı, bilmiyorum, emin değilim, ama belli ki kendisini çok güzel buluyor ve “herkeslerin” de böyle düşündüğünü düşünüyor. Peki başka bir konuda, örneğin memleketin hali, ahvali, geçmişi, geleceği hakkında herhangi bir düşüncesi var mı, düşünmüşlüğü var mı, bunu hiç bilmiyorum. Açıkçası böyle bir tedrisata geçtiği kanaati vermiyor ve daha da önemlisi, bunu hiç önemser gibi de durmuyor! Twitter hesabını izliyorum, basına verdiği demeçlere bakıyorum, bu değerli mebus esasen CHP ile ve daha da önemlisi, bizzat siyaset kurumu ile dalga geçiyor. Siyasetin emek, ter, çaba, çile, bilgi, birikim, sabır, inanç vs. gibi kavramların gölgesinde yeşerdiği bilgisini tek başına ters yüz ediyor ve; “hayır, diyor, o sizin dediğiniz eski çağlardaydı, şimdi bu saydıklarınız para etmez, mebus olmaya yetmez, başka ve daha “kıymetli” argümanlar gerekiyor ve bunların hepsi de bende var”, diyor. Ve üç dönem mebus olmayı ve partisinin üst yönetim organlarına seçilebilmeyi başardığına bakılırsa, kadın belki de doğru söylüyor!
Gamze Akkuş İlgezdi
Eğer Haziran seçimlerinden sonra sol yumruğunu havaya kaldırarak vekil yemini etmeseydi, muhtemelen hiç birimiz bu yiğit ve “devrimci-sol duruşlu” hanımefendiden haberdar bile olmayacaktık. Sol yumruğunu havaya kaldırınca bir anda hepimiz 1789 Fransız İhtilali sonrası kurulan meclise, büyük devrimci Robespierre’in listesinden gelen vekillerden birisi sandık! Ve fakat, heyhat! O da ne! Meğer bu “devrimci” vekilimiz, değerli eşleri Ataşehir Belediye Reisi Battal İlgezdi beyefendinin listesinden mebus olmuş! Peki vekil olmadan evvel hangi büyük kavgaların içindeymiş ki ilk günden sol yumruğuyla emekçi halkımıza selam çakmayı akıl etmiş dersiniz? Basından öğrendiğimize göre, “emlak mücadelesi” vermiş, bu haklı mücadeleden de epey kazançlı çıkmış! Öyle ya, her devrimci girdiği her mücadeleden mağlup çıkacak değil, bakın işte, Gamze Hanım galip çıkmış, yani kazanmış! Ve bu mücadeleden yaptığı birikim sayesinde, emekçi ve yoksul halkımıza daha iyi hizmet etmek için vekil olmaya karar vermiş. İstanbul gibi bir şehirde ve üstelik ön seçimden, 1. sıradan vekil çıkmış! Evet, madem ki bu yiğit devrimci hanımefendi ön seçimden çıkmıştır, o halde hakkında ileri geri konuşmak delikanlılığa ve demokrasiye yakışmaz. En iyisi susmak, susalım. Susalım ve CHP’nin bu değerli mebusuna şanlı mücadelesinde başarılar dileyelim.
Selin Sayek Böke
Selin Hanım’ı yazmadan önce, Bugün Gazetesi’nin bu hanımefendi için geçen hafta yaptığı yayın hakkında kelam etmek isterim. Osmanlı Türkiyesi’nde bile garipsenmeyen, konu edilmeyen bir bilgiyi, 21. yüzyıl Cumhuriyet Türkiye’sinin gündemine taşıdılar, yazıklar olsun. Bu ülkenin bir vatandaşını dini inancını öne çıkartarak, güya küçük düşürmek istediler. Oysa aslında böyle yaparak, Selin Hanım’ı değil ama, Türkiye’yi küçük düşürdüler.
Son zamanlarda CHP içinde yıldızı en çok parlayan isim Selin Sayek Böke. Siyasetçi değil, daha ziyade, bir teknokrat olarak bu görevlere taşınıyor. Kimliğine ve inancına karışmam, beni de hiç ilgilendirmez. Ama siyasi fikirlerini bilmek isterim, çünkü bu fikirler bir şekilde ülkemizi ilgilendirir. Henüz derli toplu bilgi sahibi değilim, ama Kemal Derviş ekolünden geldiği ve esasen de partiye bu kanalla yerleştirildiği söyleniyor. Kemal Derviş’in de parçası olduğu ekol, artık Batı’daki kapitalist iktisatçılar tarafından bile kabul görmüyor, ama CHP’de hâlâ karşılık buluyor, çok ilginç.
Her neyse, zaten Selin Hanım’ı daha çok konuşacağız, şimdilik bu kadar.